30 Eylül 2014 Salı

Residence Villaya Karşı

Residence yaşamı artık çoğu kişi için hayatın vazgeçilmez bir parçası. Daha lüks ve daha konforlu yaşam alanları ve imkanları sunduğu için özellikle de yoğun çalışan kesim için ilk tercih. Bir de bu tercihte villalardan kaçanların sayısı da az değil. Ben de bu iki ucu ele alarak bir karşılaştırma yapmak istedim.



Residence avantajları:

* Tek katta daha pratik bir yaşam
* 24 saat sizin ilgilenmek zorunda olmadığınız güvenlik sistemi
* Sekreterlik ve resepsiyon hizmeti
* Sosyal alanlar (fitness, yoga, pilates, hamam, sauna, buhar banyosu gibi)
* Özellikle bazı projelerde yer alan concierge hizmeti
* Vale hizmeti
* Temizlik ve kuru temizleme/çamaşırhane hizmeti
* Görece küçük evlerde derli toplu bir yaşam



Residence dezavantajları:

* Neredeyse hiç olmayan komşuluk ilişkileri
* Doğadan uzak, keyif vermeyen sevimsiz ve göstermelik peyzaj alanları
* Genelde şehir merkezinde olduğundan kaosun her daim içinde olmak
* Robotik ve uydu yaşam stili
* Avantajlarda saydığım küçük metrekareli evler aynı zamanda dezavantaj da olabilir.



Villa avantajları:

* Doğanın kalbinde, sağlıklı bir yaşam
* Bahçe seçeneğiyle stressiz bir yaşam alanı
* Büyük metrekareler söz konusu olduğundan kendinize ve ailenize ayırabileceğiniz daha çok kişisel alanlar
* Çoğunlukla şehirden uzak olduğu çevre ve gürültü kirlliliğinden uzaklaşabilme
* Sıcak ve yoğun komşuluk ilişkileri
* Site biçiminde bir yerleşim alanıysa sosyal alanlar, çocuklar için uygun mekanlar



Villa dezavantajları:

* Genelde şehir dışında yer alan bu evlere ulaşım sıkıntısı olabilir.
* Bahçe bakım zorlukları
* Büyük metrekare avantaj olduğu gibi bakımla ilgili eksileri de beraberinde getirebilir.



Ne kadar zorlasam da villa yaşamı için daha fazla negatif yön bulamadım, buradan da benim tercihim belli oluyor sanırım :) 


İki seçenek için de bunların hepsi her zaman tüm projeler için geçerli değil elbette. Ben genel konseptlerinden yola çıkarak artıları ve eksileri toparlamaya çalıştım. Son karar tabii ki size ait. Nasıl bir hayat tercih ettiğiniz, beklentileriniz, tek mi aileyle mi yaşadığınız, tüm bu kriterler kararda etkili oluyor. 


Ben ne olursa olsun bahçe gibisi var mı diyorum. Ya siz nerede yaşamayı tercih ederdiniz?

29 Eylül 2014 Pazartesi

Roma Dekorasyon Turu

Instagram' dan takip edenler bilir, bu ay başında ufak bir kaçamakla Roma' daydık eşimle. Tabii her zaman olduğu gibi makinem ve ben radarlarımız açık bir şekilde gezindik her yeri.

Sizlere de "window shopping" kıvamında görseller sunmak üzere beğendiğim, yerel ve orijinal gördüğüm şeyleri fotoğrafladım. Gerçi artık orijinal diye bir kavram pek kalmadı, her an her şey dünyada ve ülkemizde ulaşılabilir durumda. Ama insan yine de gitmişken bir fark arıyor.

Sözü fazla uzatmadan turumuza başlayalım...


Otelimizin zarif ama gösterişli girişi. Bu İtalyanların tüm işi sanat ve estetik, bu yüzden mi onları bu kadar seviyorum acaba?



Özellikle Toskana bölgesini hatırlatan porselenler sıkça karşınıza çıkıyor.

Kahve cenneti olunca her marka ve çeşitte kahve makinesi bulunabiliyor, fiyatları da gayet iyi. Makine demişken almayı düşünenleriniz varsa ve bu yakınlarda İtalya' ya gidecekseniz Kitchen Aid stand mikserleri makarna aparatı dahil 300 €' ya satılıyor, buraya gelmeyen pastel renkler dahil. Yapacağınız %15' lik tax freeyi de düşünürseniz çok mantıklı bir alışveriş olur. Tek iş o ağırlığı buraya taşıyabilmek, ama yine de değer diyorum.


Her yazmayı seven gibi kağıt ve kırtasiye ürünlerine ayrı bir ilgim vardır. Il Papiro' da muazzam şeyler bulabilir, saatlerce kendinizi kaybedebilirsiniz minicik dükkanda.





:)



Ve Seletti' nin memleketindeyiz, denk gelmesek olmazdı. Ancak hiçbir yerde tam seti bulamıyorsunuz bir türlü, her yerde teker teker parçalar kalmış.


Gezi yazımda bahsedeceğim Campo di Fiori' den sabahımızı aydınlatan enfes tazelikte çiçekler, fiyatları da bizim çiçekçi tarifelerine göre epey uygun.


Hoş şehir, zarif ülke, zevkli insanlar ve sonuç güllere bezeli sokak lambaları :)

Bu sevimli mağaza çocuk ürünleri satıyor ancak dekorasyon detaylarına bayıldım. Gökyüzünden çiçeklerle bezeli inen bir çardak ve parkelerde bu şıklığı tamamlayan dantel baskı! Tek kelimeyle muhteşem, uygulayabilme yollarını araştırmalı. 


Bir fleur de lys daha! Masa örtüsüne işli bu örneği görünce tam kendimi içeri atıp "sarın bunu sarın sarın hemennn" diyordum ki eşim acı gerçekle yüzleştirdi. 929€ iken fiyatı almak ne kadar mantıklı bir düşünmek lazım tabi :)


Normalde bizde nalburda satılacak tarzda kapı kolları ve diğer yan ürünleri burada çok hoş bir şekilde sergileniyor, bu hoşluk ürünlerin kendi zarafetinden de geliyor.



Kişiye özel önlük satan bir mağaza, belki çok klişe ama çok sevimli görünüyorlar yine de.

Dekorasyon turuna bir market molası versek? Yurtdışındayken market gezmeye de bayılıyorum ben. Bizdeki marketlerde göremeyeceğiniz yüzlerce marka ve çeşitte ürünü bulabiliyorsunuz. Hele benim gibi İtalyan peynirlerine deliriyorsanız işte bu bölümde çıldırabilir ve yanınızda götürmek üzere epey şeyler toplayabilirsiniz.

Villa Borghese' ten şık cephe tasarımı. Son yıllardaki büst modasından ben hala sıkılmadım, bunları görünce de iyice pekişti zevkim.

Bir hayvanat bahçesinden beklenmeyecek kadar kibar kapı girişi, e ama İtalya' dayız, normaldir.



Ve kapanış fleur de lysten gelsin. Tarih boyunca İtalya' da sık sık kullanılmış olan bir sembol olduğundan bizim de karşımıza boool bool çıktı. Diğerlerini #fleurdelysheryerde #bugunkufleurdelys hashtaginde bulabilirsiniz Instagram' da. Roma vitrinlerinden şimdilik bu kadar, yakında İtalya gezi yazısı ve ev stil yazıları da yayında olacak, takipte kalın.

Sevgiler, iyi haftalar... 

26 Eylül 2014 Cuma

Koçtaş 2014/2015 için Geri Sayım

Yeni sezon, yeni mevsim, değişim, hazırlıklar, koleksiyonlar... Sadece bu alt başlıklar bile heyecan verici değil mi? Önümüzdeki hafta Koçtaş, 2014-2015 dekorasyon kataloğunun stil tasarımcıları Murat Tamgüç ve Bertan Berk ile bizleri keyifli bir etkinliğe davet ediyor. Ben de orada olacağım, çarşamba günü yine Instagram' dan beni an be an takip edebilir, yazıyı burada paylaşmadan önce detaylar hakkında fikir sahibi olabilirsiniz ;) Takipte kalın, sevgiler...



Vintage Servis Takımları

Bu ara pek vintage gidiyor olabilirim. Sonbahar da geldi ya, sepya tonlarında rüzgarları estiriyor bana. Hal bu olunca ben de sepya tadında trendlere kayıveriyorum. Bir de fona şöyle güzel bir jazz müzik koy hafif slow olsun, yanına da al kahveni, uzat ayaklarını, yap keyfini.



Yeterince sepya tona geldiyseniz, zemini de hazırladığıma göre vintage' a bu sefer hangi alanda gireceğime geçebiliriz.  



Kardeşimin çeyiz hazırlıkları devam ettiğinden nevresim, havlu, yemek takımı, çatal bıçak derken 3 yıl önceki süreçlerimi tekrardan yaşıyorum. Bunlardan alması en zevkli olanlardan biri de benim için çatal bıçak servis takımlarıydı. Hala da ihtiyacım olmasa da yeni neler çıkmış bakınmaya bayılırım. 



Ne kadar modern motifler incecik saplı setler trend olmuş olsa da klasiğin yeri de ayrı. Hatta o kadar ki gümüş takım alamayacaklar için gümüş takımları andıran klasik ve nostaljik modeller de artık piyasada. Ben de buradan yola çıkarak size bu vintage servis takımlarından ilham alacağınız bir post hazırladım. 



Bir ekleme daha yapayım bu tarz takımları görseline alan baskılı kumaş amerikan servisleri bile mevcut, o kadar revaçta yani.





Hepsi benim olabilir mi? :)





Biraz da altın dokunuşları gerek...




Kepçe, servis çatalı ve kaşıklarının zarafeti muhteşem!




5 çayınız için hazırlandınız, mis gibi keten, dantelli örtünüzü serdiniz, taze çiçekleriniz ve ikramlarınız masada, en şık yemek takımınıza ise elbette bu vintage setler eşlik edecek...

Bu tarz setlerin fiyatlarının biraz astronomik olmasını anlayışla karşılamak lazım, özellikle saplarında muazzam işçilikler söz konusu. Tıpkı bir sanat eseri gibi.

Kişiselleştirmek gerekirse...


Eh benim takımlarımda da "S" olmazsa olmaz. Şaka bir yana ailenin soyadının baş harfi işletilebilir, çok daha manevi değer katılabilir.

İşte bunlar tam koleksiyonluk!



Naif bir çiçek dalıyla peçetenize de iliştirirseniz sevimli bir şıklık yakalamış olursunuz.


Ne dersiniz? Sizce de bu vintage takımların bambaşka bir şıklığı yok mu?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...