7 Haziran 2013 Cuma

Happy Birthday Melina

Mayıs ayında yakın arkadaşlarımız Emine ve Önder' in tatlı kızları Melina' nın 1. yaşını kutladık. Kendisi benimle aynı gün doğmuş olan dünya tatlısı bir boğacık :) Mayıs ayı etkinliklerinin yoğunluğundan ve ardından gelişen Gezi Parkı olaylarının yarattığı keyifsizlik ve hepimizin dikkatinin başka yönde olmasından dolayı bir türlü yazma fırsatı bulamamıştım. Minik Meloş' un 1. yaşının verdiği pozitiflik ve yaşam enerjisini size yansıtarak biraz olsun gözünüzü gönlünüzü ferahlatmak istedim. 

Baharın da gelmesiyle Sarıyer' deki evlerinin bahçesinde A Organizasyon' un katkılarıyla çok cici bir düzenleme yapılmıştı. Hem 1. yaşın özel olmasından, hem de ufaklıkların annelere pek nefes aldırmamasından dolayı catering hizmetini de beraberinde almışlardı. 

Fotoğraflarda göreceğiniz toz pembe süslemeler kız çocuklarına yakışan en güzel renk bence. Tüm detaylar oldukça zarif ve dozundaydı. 







Minik misafirler için onlara uygun oturma alanı da hazırlanmıştı ki bunun keyfini doya doya çıkardılar.






Gelelim ikramlara.. A Catering in hem sunumları hem de lezzetleri oldukça başarılıydı. Ne kişler tatmış bir insan olarak özellikle peynirli kişin yediğim en iyilerden bir tanesi olduğunu söyleyebilirim. Patlıcanlı kiş ise patlıcan nikotini bağımlıları için ideal tattaydı. (Patlıcanda az miktar nikotin bulunduğunu hatırlatmak isterim) Sigaradan nefret etmeme rağmen patlıcandaki nikotine olan bağımlılığımı inkar edemeyeceğim :) Bulgur salatası ve kalp börekler de günün diğer tuzlu lezzetleriydi. Süzme çikolatalı mini brownieler, diğer tatlılar ve bu çok şık tepside servis edilen çilekli pasta da bir alkışı hak ediyor.
Tekrardan doğumgünün kutlu olsun minik Meloş, kendin gibi tatlı, uzun ömrün olsun ailenle ve tüm sevenlerinle :)

Not: Yakında bu zevkle döşenmiş evin detay çekimlerini de blogda bulabileceksiniz.


5 Haziran 2013 Çarşamba

Miraç Kandili

Merhaba yeniden...

Hepimizin gözlemlediği, yakından takip ettiği üzere ülkemiz zor günlerden geçiyor. Bu olayları herkes kendine göre yorumluyor, protesto ediyor, kimimiz direnişi haklı buluyor kimimiz sebebini anlayamıyor. 

Halbuki düşüncemiz ne olursa olsun görmemiz gereken bir gerçek var ki meydanda kitap okuyan, kütüphane kuran, klasik müzik konseri veren, birbirinin yarasını saran, yemeğini paylaşan, o karışıklıkta bile ayağına bassa dönüp özür dileyen niyetleri iyilik olan bir güruh var. Ve ne mutlu bizlere ki bugün Miraç Kandili. 

Yüzyıllardır bizi birbirimize, insanlığa, huzura ve toplumsal uyuma daha da yakınlaştırmış ve yaklaştıracak mübarek günlerden biri. Dileğim o ki bu güzel günde atılacak anlamlı adımlarla bu değerli topraklar üzerinde yaşayan her insanımızın bundan sonra kendini daha güvende hissettiği, bir diğerine daha hoşgörüyle yaklaştığı, her Müslüman' ın yapması gerektiği gibi kendinden önce karşısındakinin haklarını savunduğu barış ve huzur dolu günlere gelebilelim.

Herkese tüm sevgi, saygı ve iyi niyet duygularımla selamlar, Miraç Kandilimiz mübarek olsun...

#direngeziparki #mirackandili #türkiyeiçinkardeşlikvakti #şiddetehayir #ülkemiseviyorumçünkü




Dipnot: Meraklısına, herkesin keyifsiz olduğu şu günlerde yazılarıma bir süre ara verdim, moral verecek yazılar kısa bir süre sonra yine burada olacak. 

30 Mayıs 2013 Perşembe

Akşam Saati Karın Acıkırsa

İşim gücüm dekorasyon olsa da boğa burcu olmanın hakkını vererek yemek yemek ve yapmak da bende çok önemli bir yere sahip. Haşa yemek bloggerı olacak kadar bir iddiam yok elbet :) ama çılgınlar gibi saatlerce yemek yapıp birbiri ardına tarifler çıkarabilirim ve hatta kendi kendime reçeteler yaratabilirim. Ta üniversite zamanlarımdan kalma alışkanlığım olan Portakal Ağacı ve yazarı Hatice çoğu zaman da kurtarıcım olmuştur. 

Canım sıkıldıkça internette yeni tarifler ve yemek blogları araştırırım. Yine böyle bir sırada keşfettiğim bir adresi tanıştırıyorum size: Cafe Fernando. 5 yıldır yayın hayatında olan, Times' ın hazırladığı dünyanın en iyi 50 yemek blogu listesine girmiş olan bu olağanüstü blogu ben nasıl olmuş da kaçırabilmişim kendime inanamadım. Dünden beri durmaksızın bu blogdayım. 

Yazarın tarzı da kendi yazılarımı anımsattı bana. Eşimin deyimiyle "dünya bir toz bulutuydu diye başlayan" ve bugünlere gelen uzun anlatımlar :) Ne yapalım kısası içime sinmiyor, hakkını vermek istiyorum. Ve neredeyse her cümlede önceki bir yazının linki var. Ondan ona, bir tariften diğerine sıçrıyorsunuz ve internet tarayıcınız bir anda onlarca sekmeyle doluyor. Benim gibi kaçırmış olanlar varsa bu dünya nimeti blogdan mutlaka haberdar olmalı diye sizinle de paylaşmak istedim. 

Yemek saatinin yaklaştığı şu dakikalarda hepinize keyifli okuma saatleri diliyorum zira 5 dakika göz atıp çıkabileceğiniz bir blog değil. Herhangi bir fotoğraf koyup kendisinin fotoğraflarına haksızlık etmek istemiyorum o yüzden
siteye buradan ulaşabilirsiniz.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...