19 Ocak 2015 Pazartesi

Rokoko Tadında

Merhabalar,

Enerji dolu bir haftaya başlıyorum kendi adıma. Geçen haftadan birikenler, bu hafta yepyeni yapılacaklar, Decoridea işleri, yazıları, kişisel programım, hafta sonuna doğru aramıza katılacak olan "isimannesi" olduğum Arhan bebeğin heyecanı, davetler, yemekler, kızımın hastane odası süslemesi için son rötuşlarım ve mobilyasının gelecek olması... Böyle alt alta yazınca da epey kabardı liste. Kendi adıma hepsi ayrı heyecan içeriyor ve enerji depoluyor bana, size de tüm işlerinizin yolunda gideceği harika bir hafta diliyorum...



Neler var neler yoktu diye şöyle bir göz atınca epeydir dekorasyon akımı yazısı yazmadığımı fark ettim. Günümüzdeki güncelliğini de düşününce rokokoda karar kıldım. Malumunuz son birkaç yıldır oymalar, gösterişli mobilyalar tekrardan hayatımıza girdi. 90' ları bitirirken heybetinden yorulduğumuz, annelerimizin de bıkıp büyük bir zevkle çöpe attığı mobilyaların bu kadar çabuk tekrardan trend olacağını kimse pek tahmin etmezdi.   


Adı üstünde işte: trend! Allanıp pullanıp yine bayıla bayıla kullanacağımız formlarda giriveriyor hayatımıza. Peki işin orijinaline dönersek nedir tam anlamıyla rokoko? 18. yüzyılda Fransa' da ortaya çıkmıştır. Hatta rokoko sadece dekorasyon ve mimaride karşımıza çıktığı için çoğu zaman barok dönemin içinde de değerlendirilir.  


Ancak bu çok da doğru bir yaklaşım sayılmaz çünkü rokoko, barok tarza göre daha sadeleşmiş, kibarlaşmış ve zarifleşmiştir. Baroğun dini motiflerinden sıyrılmış, geometrik ve kıvrımlı şekillerle daha doğaya dönmüş yüzüdür. 



Marie Antoinette dönemini de içine alan bu akım onunla neredeyse özdeşleşmiş de diyebiliriz. Fransız İhtilali öncesi neredeyse son gösterisini yapar gibi...


Akvaryumun bile tarihten kopup geleni makbul :D Rokokoya ölüp bitenler için kesinlikle uygulanabilecek bir örnek.





Düğün sektörü dekorasyonda artık dur durak bilmeyen yerlere uzandığından rokokoya gönderme yapan süslemeleri de sıkça görüyoruz.


Hele bu varaklı aynalar bir dönem evlerin en önemli objesi telefonlara tumturaklı birer dekor oluşturmuşlardır. Sizin de aileden kalma böyle bir aynanız varsa alıp kenara koymaya bakın, çarpıcı renklere boyayıp modern lüksü rokokoyla yansıtabilirsiniz böylece. 


Tam anlamıyla uygulamadan sadece küçük dokunuşlarla evinizde rokoko rüzgarı estirebilirsiniz. Çerçeve aynaları banyodan, antreye evin her alanında kullanabilirsiniz.



Süslemeler her zamanki gibi ön planda. Sadeleşen bu güzellikte zarafet timsali inciler de başrolde.


Biraz daha modernize yorumlanmış rokoko detaylı bir yemek salonu. 


Marie Antoinette temalı bir çay partisi vermek isterseniz çokça rokoko öğelerine yer verebilir, annenizin, babaannelerinizin çay setlerini ödünç alabilirsiniz. Marie Antoinette demişken bu tarzda enfes bir şekilde dekore edilmiş bir cafe vardı Dubai' de. "Dubai Dekorasyon Turu" yazımda görebilirsiniz. Gerçi ne isim, ne yüzyıl, ne akım tutsa da içeriği bu kraliçe olup adı Shakespeare olan bu cafeyi ben yine de çok sevmiştim. 

Ne dersiniz? Sizin nasıl aranız rokoko detaylarıyla?

13 Ocak 2015 Salı

Padalyalar Dekoratif Mi Korkunç Mu?

Özellikle dağ evlerinin en sık rastlanan parçalarındandır padalyalar, yani doldurulmuş hayvan başları. Dağ evi olmasından dolayı av hayvanları ve avcılığa gönderme yapan bu vahşi aksesuarlar aslında çoğumuz için biraz korkunç, kabul etmek lazım. 


Tahnitleme sanatı olarak adlandırılan bu işlem sonucunda hayvanların genellikle baş boyun kısımları bazen vücudunun tamamı dolduruluyor. Avcılığa merakı olmayanların kolay kolay alıp da evinin baş köşesine koyabileceği bir aksesuar değil açıkçası.   



Doldurulan bu hayvancıklar çok fazla "canlı" izlenimi verdiğinden duvardan fırlamış başlar çoğu zaman tüyler ürpertiyor. Desteklediğimi de söyleyemeyeceğim.




Canlısından doldurulmamış olsa çarpıcı bir etki yaratabilecek bu kuşlar bu haliyle insanda mekandan kaçma dürtüsü uyandırıyor neredeyse.

İşte bu yüzden padalyalar yerine onların maketlerini ya da tablo olarak boyutlandırılmış versiyonlarını kullanmak çok daha mantıklı. Görsel olarak diğerleri gibi korkutucu da durmayacağından işte o zaman dekoratif güzellik ön plana çıkacak.





Maket, ahşap veya plastikten üretildiği sürece üstlerini genel dekorasyonunuza uygun şekilde adapte etmek de kolaylaşacaktır.






Her daim orijinal aksesuarlar peşinde koşan biriyseniz bu örnek tam size göre. Padalya aplik! içine elektrik aksamı çekeceğiniz bir duvara padalyayı da astınız mı buyurun size kolay kolay eşi benzerine rastlayamayacağınız bir dekoratif obje.


Ve bu da en baroğundan yapma bir padalya :) Kokoş mu kokoş! Siz de istediğiniz herhangi bir türden boş çerçeveyi padalyanızın etrafına geçirebilirsiniz.

Ne dersiniz padalyalar size göre mi?

12 Ocak 2015 Pazartesi

Dağ Evleri

Nasıl yaz geldi mi deniz, güneş ve kum hayalleri kuruyorsak kış geldiğinde de şöyle bol kar manzarasına karşı şömineli bir dağ evinde olmayı hayal ederiz. Belki bir haftasonu kaçamağı için, belki yılbaşında belki de biraz inzivaya çekilebilmek için. 



Çoğunlukla ahşap ağırlıklı inşa edilmiş ve iç dekorasyonu tamamlanmış bu evler farklı bir sıcaklık duygusu katar içimize. Hele o çıtır çıtır yanan ateşle huzurun doruklarına erişiveririz.   


Biraz modern bir dağ evi...

Yüksekçe bir tepede yer alıyorsa eviniz, geniş bir terasınızın olması manzara avantajı sağlar, hem de mangalda sucuk partileriniz için eğlenceli bir ortam sunar. Sıcacık sahlepinizi alıp soğukta keyif yapmak da cabası.

Dağ evlerinde cam tavanı çok önermem çünkü yalıtım ne kadar iyi olursa olsun soğuk havayı içeri geçirecektir. Elbette yine de tercih sizin, görsel güzelliğini yadsıyamayacağım ;)


Yatak odalarında samimi bir ortam yaratmak önemli. Kalın örgü battaniyeler, sevimli yastıklar, ham ahşap mobilyalar sizi kucaklayacak bir dekorasyon için en önemli noktalar.



Böyle güzel bir sonbaharın ardından kış da iple çekilir...



Bir dağ evinde doldurulmuş hayvan büstü olmasa dekorasyon eksik kalır. Bu konuyla ilgili daha detaylı yazım yarın yayında olacak.


Oyuncak-karavan-ev gibi inşa edilmiş bu dağ evi sizce de sevimli değil mi? 


Geniş salonların en güzel tamamlayıcı özelliği de yüksek tavanlar. Tavanın yüksek olması dağ evinin-doğası gereği-ağır havasını dağıtır ve ferah bir görünüm sağlar. 

Mutfaklara bakarsak burada da modernden ziyade daha geleneksel tasarımlar göze çarpar. Hatta bir kuzine ile nostaljide tavan yapabilirsiniz. Sonra gelsin kestane-kebaplar, kumpirler. Bahar çocuğu olmasam kışa aşkımı ilan edeceğim neredeyse :)


Banyolarda ahşapa taş dekorlar eşlik ederse görünüm biraz daha otantik bir hal alabilir ama çok şık duracağı da kesin. Küvetin etrafnı taş kaplamak iyi bir fikir olabilir.





Peki sizden dağ evi görüntüleri var mı? Hadi bana atın paylaşayım...

Hepinize sevgiler ve iyi haftalar...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...