müzikal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzikal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Nisan 2014 Pazartesi

Nuh: Büyük Tufan

Cuma günü gösterime girer girmez merakla beklediğim Nuh: Büyük Tufan filmini izledim. Aslında konu bilindik, neden merakla beklediğim ise başrollerde Anthony Hopkins olması - ki Meet Joe Black' ten beri yeri ayrıdır bende. Tabii Russell Crowe ve Jennifer Connelly' i de unutmamak gerek.


Dünyayı yok edecek olan Büyük Tufan' dan önce Tanrı tarafından seçilen Nuh' a yüce bir görev verilir. Tüm dünyada merak uyandıran filmin gösterimini Malezya, Katar, Bahreyn gibi ülkeler dini sebeplerden ötürü yasaklamıştı. Papa' nın başta onaylamadığı film için sonradan kendisi ikna edilmiş çıkan haberlere göre.


Sansasyonları bir yana Cinemaximum' ların devasa IMAX ekranlarında 3 boyutlu olarak izlenebilen film gerçekten keyifli dakikalar yaşatıyor. (Imax ve 3D versiyonu varken 2D ve dijital 3D olanları önermem) Anthony Hopkins ve Russell Crowe' un etkileyici oyunculukları desteklenen görsel efektlerle de sizi hikayeye hemen adapte ediyor. Harry Potter' dan tanıdığımız Emma Watson da başarılı bir oyunculuk sergilemiş. 


Filmle ilgili detaylara takılsanız bile 3 boyutun etkileyici sahneleri için gitmek gerekir diye düşünüyorum.

2 Nisan 2014 Çarşamba

Şark Dişçisi

Sezon sonu yavaş yavaş yaklaşırken geçtiğimiz haftasonunu yine bir müzikalle değerlendirdik eşimle. 2 yıldır gitmek isteyip bir türlü fırsatını bulamadığım Şehir Tiyatroları müzikali olan "Şark Dişçisi" ni tercih ettik bu kez nihayet.


19. yüzyılda İstanbul Ermenileri arasında geçen genç ve çapkın koca Taparnigos ile yaşlı ve asabi karısı Marta' nın yalanlarla dolu hikayesini anlatan bir dolambaçlı bir komedidir. Gezici bir kumpanyanın geleneksel tiyatro unsurlarını vurgulayarak sunduğu bu gösteri 3 saat sürüyor. Hagop Baronyan' ın yazıp Engin Alkan' ın yönettiği bu müzikali özellikle Engin Alkan' dan dolayı görmek istiyordum çünkü kendisinin hem oyunculuğunu hem de yönetmenliğini çok beğenirim.


Yönettiği her oyununda ise Shakespeare' e yaptığı göndermelerle bendeki yeri daha da ayrıdır. Yalnız bu oyunla ilgili şöyle bir durum oluştu bende. İlk perdede beğenmekle beğenmemek arasında epey gidip geldim. Örneğin 2,5-3 saate kadar sürebilen bir Shakespeare oyununda sıkılmanız çok zordur çünkü her bir kelime tam da o cümle için yaratılmış gibi oturur kontekste. Ancak bu oyunda "bu bölüme ne gerek vardı" dedirtebilen bazı sahneleri hissedebiliyorsunuz.

Yine de gecenin sonunda hoş bir tat bırakmayı başardığını da söylemeliyim. Nisan ayı oyun düzeni için linke tıklayabilirsiniz. Keyifli seyirler ;) 

27 Mart 2014 Perşembe

Dünya Tiyatrolar Günü

Size tiyatro ne ifade ediyor, hayatınızdaki yeri nedir bilmiyorum ama benim için hayatın durup, sadece o an o sahnede can bulduğu yerdir. Zaman, mekan, kişi kavramlarım silinir, sadece karşımdaki karakterler var olur.  


Yüzlerce yıldır hayatta burnumuzun ucundaki gerçekleri göremediğimiz zamanlarda çıkar bize gösterir tiyatro tüm acımasızlığıyla ama içtenliğiyle. Sadece acı gerçeği vurmaz yüzümüze, göremediğimiz mutlulukları da çıkarır koyar avcumuza, kalbimizin orta yerine, anlayalım da değerini bilelim diye.


Hayatı sever, sevdirir tiyatro sahnesi. Eğer çocuklarınıza gerçekten önemli bir deneyim vermek istiyorsanız onları hayatlarında bir kez de olsa tiyatro sahnesine itin. İşin mutfağında sahnenin o kokusunu içine çekip, bu tadı aldıktan sonra bir daha ondan kopamazlar, seyirci de olsalar, oyuncu da...


Alaylı veya okullu bu mesleğe gönül vermiş tüm tiyatrocuların, onları ayakta tutan tüm tiyatro izleyicisinin, hepimizin 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü kutlu olsun. 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...