halı-dokuma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
halı-dokuma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Mayıs 2014 Çarşamba

Damask Halılar

Her zaman şıklık ve asaleti yan yana taşır damask desenler. Onu minicik bir yerde dahi görseniz hemen algınıza hoş bir ortama girdiğinizin sinyalleri gönderilir.



Halıda fazla modern çizgilere bir türlü alışamadım. Ortama soğuk bir görünüm kattığını düşünüyorum. Halbuki damask desenli halılar ambiyansa görsel zenginlik katar.



Peki damask desenli halıları nelerle nasıl kombinlemeli? Bu sorunun çok net bir cevabı yok aslında. Üst ve alt fotoğraflardaki gibi genel çizgisi sade mekanlarda ortamı biraz daha hareketlendirmek için kullanılabileceği gibi bol desenli yastıkların serpiştirildiği koltukları tamamlamak için de kullanılabilir. 



Naçizane tavsiyem eğer çok iri ve koyu renk desenli duvar kağıtlarınız veya koltuk döşemeniz varsa ve halıda da kesinlikle damask kullanılacaksa burada tercihi biraz daha az veya zarif motiflerden yana kullanmak gerekir ki fazla görüntü kalabalığı yapıp göz yormasın.


Damask desen halılar aynı zamanda bir klasik olan çizgili duvar kağıdı veya koltuklarla da kombinlenebilir ki çok şık bir uyum yakalamış olursunuz. Tek ton çalışılmış ikat desenler de buna dahil.






Artık akımların ne kadar birbiri içine geçmiş olduğunun bir göstergesi üstteki örnek. Damask aslında ne kadar klasikken buradaki desenden ve siyah-beyaz gibi daha spor bir şıklık vaat eden renklerle kullanıldığından modern bir evde de son derece trendy bir görünüm sergilemiş.





Sizin favoriniz hangisi?

5 Eylül 2013 Perşembe

Alaaddin' in Uçan Halısı

Yazıya başlarken halının hayatımızdaki yerinden ziyade onun fantastik tarafını vurgulamaya karar verdim. Evet, Alaaddin ve halısı belki birer masal kahramanı ama son yıllarda hayatımızdan halının biraz uzaklaşması ve form değiştirmesinden dolayı hakkını teslim etmem gerektiğini düşündüm. 

Yabancı ülkelerde halı ve kilimin durumu bizdekinden daha az bir önemde. Çoğunluk ya hiç kullanmıyor (eve de ayakkabıyla girildiği için) ya da paspas, kilim gibi muadilleriyle durumu kurtarıyor. Bizde ise durum tam tersi. Yüzyıllardan gelen bir gelenek. Sanat eseri gibi dokunan desenler, cıvıl cıvıl renkler, motifler. Yeri gelmiş duvarları süslemiş tablo niyetine, yeri gelmiş soğuktan korumuş yünlüsüyle, ipeklisiyle. Tam bir kültürel miras yani. 




Bizden bir önceki kuşak için ise tam bir statü sembolü. Salona geniş metrekarelerde koyulan el dokuması ipek halılar, yün halılar ve hatta Çin halıları olmazsa olmazlardı. Makina halısı mı? "Yok artık! Makina halısı alınır mı hiç?" Durum bundan ibaretti kısacası :) 




Bizim kuşakta ise bazı şeyler değişime uğradı. Halıyla mekanları "boğmak" istemeyenlerin sayısı hiç de az değil. El dokuması halıların yerini ise çoktan makina halıları aldı. Bunun aslında sebebi fiyatların ekonomik olması değil de makina halılarındaki desenlerin daha çeşitlenmesi ve modernleşmesi. Bir de bu halılarda ipek gibi parlak görünüm veren akrilik kullanılıyorsa görsel olarak daha çok tercih edilebiliyor. Makina halısına karşı değilim ama akrilik ipliği çok desteklemiyorum. Çünkü akrilik elyaf petrol türevi maddelerden üretiliyor ve sentetik. Dolayısıyla günlük hayatta yapay bir malzemeye bu kadar yoğun temasın uzun vadede sağlıkla ne kadar dost olduğu tartışılır, özellikle de alerjisi olan küçük çocuklarınız varsa evde...


Eski klasik halıların tercih edilmemesinin bir nedeni de artık genç nesilin o kadar klasik bir dekorasyon tarzını uygulamıyor olması. Son yıllarda avangard tarz öne çıkmış olsa da bu akım tüm ağırlığına karşın eski tip halılarla uyum sağlayamıyor. İri, damask desenli halılarla daha güzel bir ahenk yakalanıyor.  


Modern makina halılarının desenleriyle beraber renkleri de daha iddialı bir hale geldi. Eskiden koyu yeşiller, bordolar, lacivertler ve maksimum kahverengi-bej tonlar tercih edilirken artık canlı sarılardan, turuncuya, bebek mavilerinden toz pembelere, lilalara varan seçenekler mevcut. Kısacası, gözümüze ve ruhumuza hitap eden daha çok alternatif var.

Modası çabuk geçmese de her yerden görmekten yorulabileceğimiz son yılların diğer trendi ise patchwork halılar. Bunlardaki desenler yer yer klasik ve modern karışık olup eskitme bir görünüm elde edilse de neticede patchwork halıların modern mobilyalarla kombinasyonu ve uyumu daha fazla. 




Bir tavsiye de yine klasik olup son yıllardaki modern akımlara inat yükselen bir trend olan Afgan halıları. Kırmızı-bordo renklerin krem ve siyah ince desenlerle çalışıldığı bu halılar özellikle antrelerde, uzun hollerde ve çalışma odalarında epey tercih edilir oldu. Üstelik Afgan halısı diğer halılara göre modern mobilyalarla daha kolay uyum sağlıyor. 


 Bu da Afgan halı patchworkü, tarz karışımlarını seviyorsanız ideal seçim.

Afgan halıları cam veya metal ağırlıklı orta sehpa ve mobilya elemanlarıyla kombinlerseniz daha modern bir görünüm yakalarsınız. İster antika, ister yün, ipek, makina halısı olsun bir yerinden yakalasa da dekorasyonun bir parçası olmalı halılar. Aksi takdirde biraz boş, bol yankılı ve biraz eksik kalmış bir ev havası oluşuyor. Ama yine de tercih sizin :)

Sizin tercihiniz ne? Halılı bir ev mi halısız mı? Peki ne tarz? Hadi bana yazın...

21 Haziran 2013 Cuma

İsmek Sergisi

Dün Feshane' deki İsmek 16. Genel Sergi ve Festival' indeydim. Pekçok dalda İstanbul' un çeşitli semtlerinde hizmet veren belediyeye ait bu kurslarda bir yıl boyunca kursiyerlerin neler yaptığını merak ettim. Önceki yıllarda epey zengin bir içeriğe sahip olduğunu da duyunca gezmek farz oldu :)

Annelerimizden, anneannelerimizden gördüğümüz çoğu bildiğimiz el emeği göz nuru tüm çalışmalar oradaydı, hatta daha fazlası. İğne oyası, dantel, fisto, etamini zaten biliyoruz, ama tel kırma gibi benim bile bilmediğim değişik onlarca teknik de sergileniyordu. İnanılmaz bir emek ve işçilik. 










Aşağıdaki bu sanat eseri kadar güzel yastıklar ipek kumaş boyama tekniği. Renklerin tonu, geçişi ve ipeğin bildik yumuşacık dokusu olağanüstü bir uyum sağlamış. 


Kazak örmek bir klasik, modası hiç geçmez, ama böyle yenilikçi alanlarda el örgüsü kullanmak ise ayrı bir maharet ve hayalgücü.



Bu romantik berjerlerde kurdele tekniği kullanılmış, Japon bahçelerindeki vişne çiçeklerini andıran hoş bir çalışma olmuş.


El emeği ile ilgili yeniden yükselen bir trendi duyurmaktan onur duyarım! Anglez geri dönüyor. Bence annelerin sandıklarını yoklama zamanı geldi. Annemin de teyzemde olduğunu söylediği takıma ilk fırsatta bir göz atacağım. Tarzımdan da artık anladığınız üzere danteli hiçbir zaman klasik dantel haliyle kullanmayıp modern formlarla birleştirmeyi sevdiğim için anglezi nereye nasıl uyarlayabilirim diye acil bir keşif yapmalıyım ;) Aşağıdaki bu çerçeveye aplike ise bunun şirin bir formu olmuş.


Yine kurdele tekniği uygulanmış bu çerçevelere de bayıldım.




Pastacılık ve stilistlik de yine İsmek' in belli şubelerinde verdiği kurslardan biri.


Ahh şu yastığı bir de yakından görseniz! Yorganlama tekniği uygulanan bu çok işçilik isteyen yastıkta desen gördüğünüz her parça ayrı ayrı işlenmiş. Kumaş burulmasıyla ortanca formu verilmiş lilarsa enfes! Evinizde country rüzgarı esiyorsa, bu yastık baş köşede yer almalı.



Ve aşağıda gördüğünüz Zeugma' ya gönderme yapan çalışmalar kırkyama tekniği kullanılarak oluşturulmuş. Mozaiğin kumaşa aktarılmışı diyebiliriz kırkyamayı bilmeyenler için. Parçaların ne kadar küçük olduğunu anlatmak için tırnağınızın dörtte biri kadar bir boyutta desem yeterince açık olur sanıyorum. 


Kabartma tablolar, takı tasarımı, resim, hat sanatı, ahşap boyama, fotoğrafçılık ve sedef işçiliği serginin diğer dikkat çeken dallarıydı.



Takı üreticileri mutlaka bu kursiyerlerle görüşmeli, çok başarılı modeller vardı.




Bu tabloda Hollandalı ressam Hieronymus Bosch' un Madrid' de El Prado müzesinde sergilenen 3 parçalı başyapıtı "The Garden of Earthly Delights" a gönderme yapıyor.



Tüm katılımcıların ellerine sağlık, çok başarılı bir sergi olmuş. Gezip görmek isterseniz cumartesi son gün, bilgilerinize...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...