hotel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hotel etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2015 Salı

Muhteşem Oteller #20 - Sheraton Huzhou Hot Springs Resort

Otel dekorasyonunun en keyifli yanı dünyanın dört bir yanındaki kaçış noktalarının farklı yönlerine dokunup geçmek. Birbirinden değişik mimarların birçok fikri harmanlayıp ortaya çıkardığı durakların seyrine dalmak Bu seferki durağımız Çin' in Huzhou şehrinde yer alan Taihu gölünün tam kıyısındaki Sheraton Huzhou Hot Springs Resort.



At nalı şeklinde inşa edilmiş bu yapıyı eminim daha önce görmüşsünüzdür, şimdi ise içini gezme vakti...



Yüksek tavanlı lounge alanındaki yıldızları anımsatan ışıklandırmaya benden 10 puan!


Cam dış cephenin avantajı içeriye gökyüzünün enginlerini taşıyabilmek ve devasa mekanlar yaratmak.






Otelin çarpıcı şıklığı odalarda yerini klas bir sadeliğe bırakıyor, insanın dinlenme ihtiyacı için gereken tüm konforu sağlıyor.



Peki ya bu küvet? :) Tam keyif alanı...




Otelin favorilerime giren alanlarından biri de restaurantlardan birinde yaratılmış yapay nehir ve köprülü bu alan... Etkileyici değil mi sizce de?


Gölden tepeye bakarsak...


Milyarlara ev sahipliği yapan bu mistik ülkeye daha önce iş için gitmiştim ancak bir kez daha gidersem kesinlikle kalmak istediğim bir otel. Siz beğendiniz mi?

23 Ekim 2015 Cuma

Muhteşem Oteller #19 - El Fenn Marrakech

Geçen ay Afrika' ya doğru yollanmış fantastik bir ortam sunan, safarinin göbeğinde bir otel gezmiştik. Hazır güneye inmişken bu ay da Afrika' da kalalım diyor ve bu kez rotayı Fas' a çeviriyorum. 


Bu egzotik şehirde bir o kadar egzotik bir otel El Fenn. Kuzey Afrika' nın oryantal unsurlarını her adımda taşırken çookk yüksek tavanları, gizli dinlenme köşeleri, terasları ve otel sakinlerinden kaplumbağa ailesiyle kendinizi çok farklı hissedeceğiniz kesin.


Ortadoğu kültüründen kaynaklı sofa ve geniş dinlenme alanları odalar da başta olmak üzere biraz geniş ve açıklanların tamamında yer alıyor. Yorulduğunuz bir an şöyle bi oturaydım dediğiniz an etrafınızda bir sedir görebilirsiniz :)


Yüksek tavanlara eşlik eden romantik tüller gibisi de var mıdır acaba? Bayılırım ve burada da sık sık kullanılmış.



Avlular ise kesinlikle çıplak değil hatta o kadar yeşil hakim ki 4 tarafı beton çevrili bir yapının içinin nasıl bu kadar bitki barındırabildiğine şaşırabilirsiniz.




Tavuskuşu koltuğa oturup poz vermeyenimiz var mı? :) iri cüssesi ve sizi kavrar gibi duran kavisli gövdesiyle bence oldukça davetkar.



Sandalye olmasını beklediğimiz restaurantında bile sofaları görebiliyoruz, öyle sanıyorum ki çok çeşitli ve biraz(!) ağır yemeklerinden sonra çöken rehavet için :)


2 yıllık bir renovasyonun ardından yerel sanatkarların da katkılarıyla birbirinden özgün ve çağdaşla gelenekseli harmanlayan bir otel meydana çıkmış. 28 odanın hepsi birbirinden farklı dizayn edilmiş.





Ne dersiniz? Bir ziyaret etmeye değmez mi???

28 Eylül 2015 Pazartesi

Muhteşem Oteller #18 - Ngorongoro Crater Lodge

Bugün pazartesi, bayram tatili dönüşü ve yeni okul yılının ilk günü. Bağlantılı olarak da trafiğin tüm gün felç olacağı bir gün. Tüm bunlar üst üste gelmişken, tatile yine doyamamış, moraller yerlerdeyken "muhteşem oteller" miiii? diye hayıflandığınızı tahmin edebiliyorum. Hayır size kötülük yapmıyorum, tam tersi, tatilde keyif ve moralleri sıfırlayan ciddi bir trafik kazasını burnumuz kanamadan atlatmış olmanın şükrü ile bu hayatta her zaman güzellikleri paylaşmak isteyen yanımla yazıyorum bu yazıyı. Hayat her şeye rağmen devam ediyor, her şeye rağmen güzel ve o güzellikleri her an paylaşmaya değer.



Bu fikirden hareketle yolculuk kuzey Tanzanya' ya. Deniz tatillerini bir süreliğine bitirdiğimize göre dünyanın farklı noktalarındaki farklı tarz ve konseptlerde oluşturulmuş ve dekore edilmiş otelleri gezmeye devam edebiliriz. En büyük meraklarımdan biri de Afrika' da bir safari turuna katılmak. Oradaki el değmemiş yaşam, vahşi doğa beni oldukça cezbediyor ve sanırım gittiğimde kalacağım oteli de bulmuş durumdayım: Ngorongoro Crater Lodge.



Bu otel her adımında sizi şaşırtıyor. O vahşi doğanın göbeğinde otelin bahçesinde zebralar gezinirken (pardon onlar bahçeyi işgal etmiyor, biz onların yaşam alanına dahil oluyoruz aslında) ve sizin lükse dair neredeyse hiçbir beklentiniz yokken sizi içeri buyur ettiği andan itibaren bir konfor alanına sahipsiniz.


Dışarıdan gayet ilkel görünen yapılar topluluğu içeride size bir dağ evi sıcaklığı vaad ederken, bir şato şıklığını da sunmaktan geri kalmıyor.



Tüm odalar denizden 2375 metre yükseklikteki Ngorongoro krateri manzarasına sahip. Bahsettiğim şato ihtişamını odalarda kullanılan ahşap kapılardan, halılardan, perde braçollarına varana kadar anlayabilirsiniz.


Dağ evi izlenimi vermesinin yanı sıra bir av köşkü doğallığına da hakim aynı zamanda. Tabii ki böyle muazzam bir doğanın ortasında av düşünmek şöyle dursun, dikkat edin de safarilerde siz av olmayın ;)


Yumuşak kadifelerin kapladığı konforlu koltuk ve puflarla donatılmış ortak alanlar.


İhtişamlı avizeler, şamdanlar ve süsleriyle birlikte tepsiler tüm bu gösterişli dekorasyonu tamamlıyor.


Düşünün ki odanızdan dünya nimeti güzeller güzeli flamingoları izleyebiliyorsunuz.


Toz, kir, ter ve adrenalin yüklü bir safari turundan sonra tam da olmak isteyeceğimiz bir banyo hazırlamışlar.


Otel her etapta şaşırtıyor demiştim ya bu yemek salonunda da geçerli. Kaslı bir gövdeyi andıran tavan revakları Gaudi-vari bir mimariyi de çağrıştırıyor. 


Yeni tatillerin plan programları yaşama sevincimizi hep diri tutsun, gezip görmediğimiz yer kalmasın, zevkin doruğunda döşenmiş mekanlarda bol keyifler nasip olsun hepimize ;) şimdi bu dopingle muhteşemmmm bir hafta diliyorum hepimize.  

18 Ağustos 2015 Salı

Muhteşem Oteller #17 - Hilton Seychelles Labriz

Serimizin bu ayki durağında öyle muhteşem oda ve otel dekorasyonu filan aramayın. Vallahi kendi göz zevkime çalıştım diyebilirim. Madem muhteşem sahillere gideceğiz dedik 3 ay, madem denizlerden kendimizi alamayacağız dedik, hakkını verelim. Son tropik durağımız Seyşeller.



Üşenmedim, onlarca otel arasından en beyaz kumsala ve o pürüzsüz kıvamdaki bombeli kayalıklara sahip oteli aradım taradım buldum. Seyşeller' e gidiyorsan, o kayalıklar olacak arkadaş! Çocukluğumuza işleyen "zeki triko pozlarının" en havalı arka planında eksik mi kalsın o kayalar :)



Egzotik kelimesinin harfi harfine karşılığı değil mi bu manzara?



Hilton ismi gereği belli bir kaliteyi koruduğundan burada da kötü bir sürprize yer yok.


Odalar doğallığın gerektirdiği yalınlıkta. Rattan sandalye ve oturma grubu tercih edilmiş. Veranda da ise ahşap şezlonglar.



Şeffaflık sunan banyoda bağımsız bir küvet çakıl taşlarıyla dolu bir alana konumlandırılmış. Sahile mi inse, banyo keyfi mi yapsa ikilemi yaşatacak cinsten bir banyo olmuş.


Sahil barındaki oturma alanlarını çok beğendim. Hem farklı hem konforlu.



Ah bu devasa ama sevimli kayalıklar otelin her yerinde. Bir duşa bile duşakabin görevi görmüş.


Yıldızlar belirmeye başladığında...



Bir ülkede böyle sahiller varsa orada sadece kumsal düğünü yapılmalı! Böyle bir ambiyans başka şeye değişilmez gerçekten de...







Ve bu otel elbetteki enfes bir finali hak ediyor. Doğanın göbeğinde sağı solu tropik ağaçların sardığı bir atmosferde dakikalarca süren aromatik bir masajla bugünkü yazıyı sonlandırıyorum. Hayallerin gerçek olması için şimdi herkes daha büyük şevkle iş başına ;)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...