iyi-içerik-atölyesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
iyi-içerik-atölyesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Aralık 2014 Salı

Bumerang Content Marketing Konferansı

Geçtiğimiz hafta artık her yıl merakla beklenen Bumerang Ödülleri ve onunla eş zamanlı organize edilen Content Marketing Konferansı ve İyi İçerik Atölye' si gerçekleşti. Bu yıl ödüllere aday olmadım ama aday olan pek çok blogger arkadaşımla aynı heyecanı yaşadım. Asıl heyecanla beklediğim kısım ise atölye ve konferanslardı.


Programlar ve konuşmacılar açıklanır açıklanmaz eş zamanlı konuşmacılarda kimleri dinleyeceğime karar vermekte zorlandım çünkü hepsi birbirinden değerli konuklar, çok önemli konu başlıkları ele almışlardı.

Bu arada bu büyük organizasyonun ana sponsoru Yapı Kredi Nuvo idi. İnternet bankacılığına farklı bir soluk Yapı Kredi dikkat çekici standında Nuvo deneyimini bizlere yaşattı.

İletişim sponsoru ise hepimizin yakından tanıdığı Line idi. Gün sonunda yapılan çekilişle sevgili Balköpüğü Blog Merve Gizem Oluş bir Ipad kazandı. Bu tarz çekilişlerde hiç heveslenmem zira pek şansım yoktur :)


Gelelim konuşmacılara... İlk tercihim Ertuğrul Özkök' ten yana oldu. Kendisi 21. yüzyılda kötü karaktere yatırım yapmanın gerekçeleriyle ilgili oldukça iddialı bir sunum gerçekleştirdi ve torunun oynadığı bilgisayar oyunlarından yola çıkarak bize çok çarpıcı örnekler sundu. 


Diğer konuşmacılarımızı özellikle Instagram' dan tanıyor olmalısınız. By Wonderland' in kurucuları Oylum ve Onur Yüksel çifti. Öyle bir uyum var ki aralarında, düğün telaşından, kalabalıktan kaçmak için Kenya' da evlenip, kurumsal hayatı özgürlükleri için bırakıp bu markayı yaratan bir çift. Hal böyle olunca tanımayanlar bile ürünlerini oldukça merak etti. Ürün alımından paketlemesine kadar her şeyle sadece ikisi ilgileniyor ve ne kadar büyürlerse büyüsünler işleri 3. bir kişinin dahil olmayacağı limite kadar yapmayı hedefliyorlar. 


Hürriyet yazarlarından Bahar Akıncı "dikkat hayalleriniz gerçekleşebilir" diyerek çocukluğundan itibaren gerçekleşen tesadüfler silsilesiyle sonunda nasıl Hürriyet yazarı olduğunu ve dijital dünya ile ilgili deneyimlerini aktardı.


Bir diğer önemli konuşmacı ise Youtube Türkiye' den Sırma Doğan idi. Youtube kanalları, reklam içerikleri, ödeme-kazanç sistemleri, nasıl Youtube fenomeni olunur gibi önemli satırbaşlarıyla bizi yepyeni bilgilerle donattı. Youtube' u etkin olarak kullananlar için paylaşabileceğim 10 altın kural ise şöyle:

Videonuz; 

paylaşılabilir

interaktif

sürdürülebilir

istikrarlı

hedefe yönelik

kamera ile dialoglar içeren

bulunabilir

kolay ulaşılabilir

istekli

işbirliğine uygun olduğu sürece sizi Youtube' da başarı bekliyor. Benden iletmesi ;)



Bir diğer sıradışı konuşmacı ise playtusu.com' un yaratıcılarından Doğu Orcan' dı. İnternet haberciliğinde biz yapılmaması gerekenleri yaparak bugüne kadar geldik. Herkes uygulayabilir, uygulayamaz, başarılı olur ya da olmaz ama bizim doğrularımız bu şekildeydi ve böyle fark yarattık. Az trafik zamanlarımızda bedavaya sunulan hiçbir işi kabul etmedik çünkü yaptığımız işin bir bedeli var ve sadece o dönem adımız duyulsun diye bundan feragat etmek istemedik diyor. Özellikle belirttiği bir nokta ise "site trafiğinizi dert etmeyin, içeriğiniz güçlüyse trafik bir yerden sonra mutlaka gelecektir." diye ekliyor. 

Ee molalarda biraz da laflamak, günün kritiğini yapmak lazım :) Ütopik Kafa Blog, Tasarımcının Evi, White Country House ve Balköpüğü blog ile aralarda bolca sohbet ettik. 


Günün özellikle Instagram' ı aktif kullanan biz bloggerlar tarafından heyecanla beklenen son konuşmacısı ise Sezgin Yılmaz' dı. Kendisi programın ülkemizdeki en eski kullanıcılarından diyebiliriz. Daha ilk çıktığı günlerden itibaren sayfasına ciddi emek harcamış, yeri gelmiş saatlerce uykusuz kalmış. Ama hepimizin bildiği ve onun da kabul ettiği gibi artık insanlar gördüğü fotoğrafı beğense de "likelamıyor" diyor, şimdiki Ig' cıların işi daha zor, beğendirmek level atladı üstelik hashtagler de eskisi gibi işe yaramıyor diyor. Bu arada bir bilgi olması açısından söylüyorum. Sezgin Yılmaz takipçi sayınızın %10' u kadar alınan likeları çok iyi bir sayı olarak nitelendiriyor. Kendisinin sayfasını takip etmek için buraya tıklayabilirsiniz

Akşamki ödül törenine ne yazık ki bebişin verdiğin ufak yorgunluktan dolayı katılamadım ama kazananları gönülden tebrik ediyorum ve Bumerang' ı da yine dopdolu içerikli böylesine harika bir organizasyona imza attığı için tekrardan tebrik ediyorum.

11 Aralık 2013 Çarşamba

Bumerang İyi İçerik Atölyesi ve Ödül Gecesi

Malum yastık koleksiyonunun satışa çıkmasından dolayı yoğun bir hazırlık sürecindeydim bu yüzden de geçen haftanın yazıları hala beni bekler. Hiç uzatmadan hemen Bumerang ile başlayalım. 

Bu yıl bildiğiniz gibi benim de katıldığım Bumerang Blogger Ödülleri' nde dereceye giremedim ancak 5 Aralık' taki İyi İçerik Atölyesi' ne ve  ödül törenine davetliydim.

Gündüz 13.00' te Hilton Convention Center' da başlayan içerik atölyesinin konuşmacı programı epey renkliydi. Alanında tecrübeli kişileri dinlemek biz bloggerlar için iyi bir tecrübeydi. 



Etkinliğin ana sponsorları Garanti ve Hürriyet' in ürün tanıtım ve aktivite standları gelenlere hoş dakikalar geçirtti.





Aslında tüm konuşmacıların ısrarla değindikleri nokta çok yönlülük ve daha yakın iletişim için contact marketing. Çünkü artık çok iyi bildiğimiz yöntemler çalışmamaya başladı ve insanlar daha yoğun ve samimi ilişkiler oluşturarak daha fazla bilgi/ürün/servis almayı hedefliyor.

 Bülent Mumay, Emre İskeçeli ve Emre Oral' ın katıldığı bir panelde ise "vatandaş gazetecilliği" nin yükselen bir trend olamayacağı konuşuldu. Bunun belki de dünya çapında görülen en iyi örneği Gezi olayları oldu. Basın kuruluşlarının olmadığı yerlerde her sokaktan adeta akan bilgi ve fotoğraf paylaşımıyla Twitter tek haberleşme mecrası oldu. Bülent Mumay' ın ise savına göre birçok blogger varım diyen çoğu gazeteden daha iyi içerik üretiyor. Dolayısıyla yeni trend de şöyle gelişiyor: "parmağı mutlu etme felsefesi" her şey bu kadar mobil yani.


Atölyede Ceyhun Yılmaz da güzel bir söyleşi gerçekleştirdi. Yakın tarih internet geçmişini ele alırken kendi eğlenceli üslubuyla güzel dakikalar yaşattı. Kendisi biz bloggerları ronin yani efendisi olmayan samuraylar olarak görüyormuş :) Aslında hakkı var, hiçbir mecraya bağlı olmamamızın verdiği o anlamlı özgürlük var. Ceyhun Yılmaz alıntıladığı şu sözle konuşmasını bitirdi. "Radyo, gazete ölecek mi?" "İnternetle bağlantısı olan hiçbir şey ölmeyecek." İtirazı olan?


Diğer bir konuşmacı Garanti Bankası Şubesiz Bankacılık Birim Müdürü Deniz Güven' di. Şubesiz bankacılığın en önemli mecrası internet bankacılığını yavaş yavaş nereye gittiği ile ilgili bizi bilgilendirdi ve mobilde de artık yaşayan servislerin yeni dönemde gözde olacağını söyledi. Bir Iphone aplikasyonunun sabah sizi 07.00' de uyandırıyor olması değil önemli olan, "ben saati 07.00' ye kurarım ama kar yağması durumunda daha fazla zamana ihtiyacım olacağından hava durumu bilgilerini online alıp beni 1 saat önce uyandırıyor olmalı. Budur değer katacak olan." diyor. Akıllı telefonların bize tam anlamıyla Jetgiller çağını yaşatabilmesi için bunlar şart sanırım :)

Bir diğer panelin konukları ise Mec Global ve L'oreal' den Eda Önsel ve Beyza Kapu idi. Onlar da dijital medya planlamasında içerik pazarlamasının önemi hakkında konuştular. Özellikle kozmetik sektöründe blogların satınalma kararına ciddi etkisi üzerinde duruldu.


Atölye arasında yeni blogger arkadaşlarla da tanıştık. http://lecafemelange.blogspot.com/ dan sevgili Zehra, http://www.latigul.com/ dan sevgili Esra, http://www.oyascuisine.com/ sevgili Oya da bu etkinliğe katılanlar arasındaydı.

Yazılarını önceden de takip ettiğim başarılı makyaj ve güzellik bloggerı sevgili Serap Tan ile de sohbet etme fırsatımız oldu. Bu arada Üşengeç Şef sevgili Dilek' in de blogunu takip etmeyi unutmayın, enfes tarifleri var. 

Günün son paneli ise ünlü isimleri ağırlıyordu. Haymi Behar moderatörlüğünde Ayşe Arman, Deniz Berdan, Twitter fenomeni Ceri Levis lakaplı Ömür Özdemir, Arda Erdik vardı. Sosyal medyada kişisel marka yönetimi üzerine kendi izlenimlerini aktardılar. Öncelikle belirtmeliyim ki Ayşe Arman hep yazılarından bildiğimiz gibi son derece sıcakkanlı bir insan. Konuşmasına kendi açısından çok anlamlı bir noktayla başladı. "Sene '94, ilk yazmaya başladığım yıllar, insanlar bana teşhirci diye. Ve bugün geldiğimiz noktaya bakıyorum ve bununla o kadarrr eğleniyorum, hoşuma gidiyor ki, hepimizzzz teşhirci olduk!" :) Aslında tespit şahane değil mi? Sosyal medyanın bize yaptırdığı tam da bu. 

Geçen hafta Instagram ve Facebook' ta paylaşmıştım görmüş olabilirsiniz. Yastık koleksiyonumun ilk 2 parçası Ayşe Arman ve Deniz Berdan ile buluştu.

Deniz Berdan ise profesyonel yaşamıyla sosyal medyada olduğundan takipçilerinden gelen negatif hiçbir yoruma cevap vermeyerek tartışma ortamlarına da mahal vermemeyi tercih ettiğini söyledi. Ömür Özdemir' in TV' ye transfer olmadan önce ilaç mümessili olduğunu biliyor muydunuz? O da kendi geçiş sürecini anlattı. 

Ve saatler 9' a geldiğinde artık hepimiz Babylon' da kazananların açıklanmasını bekliyorduk. En tarz blog; kafkaokur.com, en çalışkan blog; bencetatil.com, en bilge forum; maxigame.org/forum, en iyi yerel site; 29saat.com, en sosyal blog; aristolog.com, en uzman blog; sirtcantalilar.com olurken jüri özel ödülü ise dijitalcanavar.com a gitti.






Tüm ödül alanları tebrik ediyorum ama bu ve bundan sonraki yılların en özel hediyesi olan kazananın 1 yıl boyunca hurriyet.com.tr' de yazacak olmasını da kıskanmadan edemiyorum :)

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...