müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
müzik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Temmuz 2014 Çarşamba

Pink Martini Konseri

Önceki akşam Cemil Topuzlu Harbiye Açıkhava sahnesinde çok sevdiğim grup Pink Martini' nin konseri vardı. Asıl niyetimiz grubun Buika ile ortak konserine gidebilmekti ama ciddi hayran kitlelerine sahip oldukları için biletler çabuk tükenmişti. Biz de sadece Pink Martini ile yetinmek durumunda kaldık.


Ama ne kadarrr özlemişim. Daha önce de iki kez canlı performanslarını izlediğim grubun konserlerine daha defalarca gidebilirim. 

Ufak bir esinti olsun size, klibin yamukluğunu mazur görün lütfen :D


Geçtiğimiz yıl çıkardıkları "Get Happy" albümünün yanı sıra eski parçalarına da yer veren grubun bir sürprizi sahneye Belkı Özener' i davet ederek beraber "Aşkım Bahardı" parçasını söylemeleri oldu. Zaten "get happy" albümünde "Üsküdar" ı söyleyerek ilk kez bir Türkçe parça seslendiren grubun alıştığımız parçalara kattığı yorum muazzam. 




 Ve gecenin bir diğer sürprizi de grubun piyanisti Thomas' a sahnede doğumgünü kutlamasıydı. Pastayla gelen dansözlere epey bir şaşırdı :) Sözün kısası her daim çok çeşitli dillerden şarkılar söyleyen muhteşem grup yine çok eğlenceli bir gece yaşattı bize. 

Bu parça da gününüzü güzel geçirsin diye benden size, en sevdiğim parçalarından birini dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz. ;)  

25 Eylül 2013 Çarşamba

Müziğin Sarmaladığı Evler

Bazı evler vardır kapıdan adımını attığın anda kucaklar seni. Evin kokusu mu, rengi mi bu enerjiyi yaratan daha anlayamadan o enstrüman çıkar karşına. Karşı duvarda bir piyano veya öbür köşede bir gitar süsler salonu ya da en güzel koltuğun yanına bir çello kurulmuştur. İşte o an anlarsın ki o ev müzikle yönetilir, sanat kokar. 

Kiminin tüm dünyasıdır müzik, her köşeden başka bir enstrüman, her odadan ayrı bir nota çıkar, en güzel senfoniye dönüşür evin tam kalbinde. 






Bazen de bir zaman makinasıdır, müzik kutusudur çoook eskilerden çıkıp gelen, nostaljiyle sarar sarmalar seni.

Meleklerin çaldığı dünyanın en saf, en huzur saçan müzik aleti arp değil midir peki?* 

Vivaldi yaylıları siner kimi zaman "dört mevsim"i yaşayan evlerin sessiz duvarlarına.

Rock ruhunu damarlarında hisseden bir gençtir bazı bazı, evi canlandıran yeniden gençlik aşılayan...



Bir gün bir çılgın mimar çıkar evlere sığdıramadığı müzik tutkusundan yola koyulur, evi müziğin içine sığdırır...

Kitabın, kütüphanenin en can yoldaşıdır manzarasındaki o kuyruklu piyano.

Ne olursa olsun müziğin yoğurduğu bir evse adım attığın, çıkana kadar gördüğün her şey melodili bir ruhun fısıltılarıdır.


* Not: Yazının ahengini bozmamak için yukarıda belirtmedim ama gördüğünüz gerçek bir arp değil. Arp formunda bir radyatör. Arp çalmayan ama onun tınılarına aşık biriysen benim gibi, bu radyatöre ölür bitersin, nerede bulsam da evin neresine koysam diye düşünür durursun ;) 


İşte bunlar da "decoridea" nın evinin müzik köşeleri





Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...