13 Ekim 2014 Pazartesi

Kütüphanemizden #5 - Türkan / Ayşe Kulin

Daha önce Kütüphanemizden köşem için Ayşe Kulin' den hiç paylaşım yapmadım sizlere. Ancak kendisi en sevdiğim Türk yazarlardan biridir. Romanları hikayeleri ayrı sürükleyicidir, biyografileri ise tadından yenmez. 

Yine beğeneceğim bir biyografi olduğuna emin olarak tam 3 yıl önce almıştım "Türkan" ı. Ama araya giren sayısız kitaptan bir türlü sıra gelememişti ona. Değerli hoca, büyük doktor, yüce gönüllü bu fevkalade insanı ilk olarak ortaokul yıllarımda tanımıştım. Okulumuz cüzam ve çeşitli söyleşiler sebebiyle birkaç kez misafir etmişti kendisini konser salonumuzda. O zamanlar ders saatinden çalınıp dinlemeye gidilen bu söyleşiler pek değerliydi bizim için. Ama Türkan hoca kendini dinlettiren biriydi ve belki laylaylom girdiğimiz salondan etkilenerek çıktığımı(zı) hatırlarım.



Aradan yıllar geçip de malum olaylar cereyan edince kendisinin o hasta haliyle medyada nelere muhatap edildiğini görmek gerçekten çok acıydı. İyi ki ölümünden önce Ayşe Kulin' e ısrar etmiş biyografisinin yazılması için, iyi ki Ayşe Kulin de "Yeni bir şeyler yazmak lazım." diyerek Türkan Saylan' ın mektupları üzerinden bize iletmiş bu mücadele dolu yaşamı.

Lise yıllarından başlayan mektuplar hayatının büyük bir bölümünü kapsıyor ve bize bu vasıtayla ulaşıyor. Doktorluğu seçme sebebi, asi yanı, dikbaşlılığı, alan olarak herkesin kaçtığı cüzamı seçmesi, Kardelenler Projesi ve elbette Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği... Hepsi bir kararlar silsilesi olmuş hayatında onu Türkan Saylan yapan. Kendisini bir şekilde tanıyın ya da tanımayın çok farklı yönlerine tanık oluyorsunuz ve günün sonunda bu kadar erken buraları bırakıp gittiğine gerçekten üzülüyorsunuz. Böyle değerli insanların yapacağı daha yığınla iş varken tamamlanan zamanlarına isyan edesiniz geliyor açıkçası. 

İşin Ayşe Kulin tarafına değinecek olursak bir "Adı: Aylin" serüveninde ilerlemiyor bu biyografi. Sebebi de elbette kahramanlarının hayatı. Bir hayat çok çarpıcı ve sansasyonel olaylarla geçip giderken diğeri daha durağan olabiliyor. Burada da yükü yazara atmamak lazım tabi, kendisi akıcı üslubuyla okuyanı yine kendine bağlıyor, sadece öyküye kanalize olabilene.

Türkan Saylan' ı tanımak, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği' ni daha iyi anlamak ve azmedildiğinde nelerin başarıldığını görebilmek adına bu biyografi kesinlikle okunmalı diyorum.


12 Ekim 2014 Pazar

Provence Minderler

Herkese mutlu haberlerin alınacağı bir hafta diliyorum, enerjisi boooolll bir günaydın!

Sonbahar yüzünü iyiden iyiye gösterirken biz de o moda girdik gibi. Geçtiğimiz günlerde provence dekore ettiği evinin yemek grubundaki sandalyeler için minderler istedi Gizem hanım. Sonbaharı sevdiğini vurgulayıp duvarlarının rengini de bizimle paylaşınca kumaşçı yolları göründü bana :)


Ancaaaaakk bir ricada daha bulundu kendisi. "Benim minnoş bir kedim var, kumaş onun tırmıklarına dayanıklı da olmalı" deyince arama kriterlerine bir madde daha eklendi. 

Biz de seçimimizi ona göre yaptık. 6 kişilik masa grubunun 4 sandalyesine çiçekli kumaşlar seçerken baştaki 2 sandalye için aynı tonlarda çizgili bir kumaştan kombin yaptık.




Minderlerin arka kısmına saklanan fermuar sayesinde kolayca çıkarılıp makinede yıkanabiliyor.



Minderlerden siz de sipariş vermek isterseniz her zamanki gibi decorideatr@gmail.com veya 0542 637 4998 nolu telefondan irtibata geçebilirsiniz :) 

9 Ekim 2014 Perşembe

Muhteşem Oteller #7 - Attrap Reves Hotel

Muhteşem otellerde bu ay şehir lüksünden doğa lüksüne kaçıyoruz. Biraz macera dolu bir otelde konaklayacağız. Fransa' ya uçuyoruz ama öyle Paris, Nice filan değil, Allauch bölgesine. Burası meşhur Provence bölgesinin de güneyinde yer alan doğanın göbeğinde bir yer.

Otelimiz Attrap Reves Bubble Hotel. Aynen adından da anlayacağınız gibi ayrıcalıklı tarafı şeffaf bir balonun içinde konaklıyor olmanız. Kulağa çok sıradışı gelmiyor mu sizce de? Çadırda konaklıyor olmaktan çok daha güzel, çok daha doğayla iç içe ve bir o kadar da korunaklı. 



Yüzde yüz kurumsal bir otel değil belki burası, turizm mezunu bir abi, medya çalışanı bir kardeş ve doğuştan dekorasyona meraklı bir annenin oluşturduğu Voltran ile meydana çıkmış bir proje. 

Allauch bölgesi dedik ama bundan başka Fransa' nın 3 ayrı bölgesine daha yayılmış bu baloncuklar. Dilediğinizi seçebilirsiniz.


Peki ya bu güzelliği kışın yaşamak gerçekten de muhteşem olmaz mıydı? Minicik kar taneleri üzerinize düşerken onlara kucak açmak?



Hayat boyu gezip görmek istediğim deneyimlemek istediğim yerlerin arasına girdi bile bu otel. Evet bu balonlarda konaklayıp gece yatmadan önce dolunay ve yıldızların masalını dinleyip uykuya dalmak şart!

Sizce???

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...