7 Temmuz 2015 Salı

Doğa Manzaralı Ofisler

Geçtiğimiz günlerde bu postu size Instagram' da duyurmuştum. Home office veya standart ofis fark etmez, herhalde insanın başına gelebilecek en güzel şeylerden biridir enfes bir manzaraya sahip ofiste çalışmak. Hele ki doğa mazarasıysa işte o zaman her türlü ilhama açık olun.


Deniz manzarası yepyeni ufuklara taşırken sizi, orman manzarası hafifçe araladığınız camdan tüm oksijeniyle esir alacak. Bu kadar temiz havaya beyin hücrelerinizden çıkacak bomba fikirlere karşı herkes gardını almalı sanırım :)





Hani olmaz ama olur ya fazla doğa bana pek de iyi gelmez mayıştıkça mayışırım verimliliğim düşer diyorsanız kanlı canlı bir şehir manzarasına ne dersiniz?



Bu sıcak yaz gününde şu güzelim kar manzarası ne iyi geldi değil mi? (yok yok bu kış yeterince soğuktu, biraz daha güneşin tadını çıkarsak fena olmaz)



Eğer sıfırdan bir bina inşa ediyorsanız ve önünüzde yine böyle uçsuz bucaksız bir deniz varsa, size tavsiyem kolonları mümkün olduğunca ince tutarak (elbette sağlamlığının önüne geçmeyecek şekilde) geniş camlar kullanmanız. Bu şekil kullanım size gemideymişsiniz izlenimini verecektir. 



Bir sanatçının zaten sahip olması en gerekli şey doğa bence, yoksa nereden gelir onca ilham?




Eğer çalışma masanızı cam önüne konumlandıramayacağınız, misafir ağırlamanız gereken bir ofise gereksiniminiz varsa, cam önünü rahat bir sedirle yine keyif yapılabilir bir alana dönüştürebilirsiniz.







Tabii ki bu ara tercihimiz bu yönde :) Sizin tercihiniz ne olurdu? Orman, deniz veya şehir manzarası?

2 Temmuz 2015 Perşembe

DEĞERLİ EŞYALARINIZ ELİNİZİN ALTINDA, EL BAGAJINIZDA OLSUN!

Kredi kartınızı, pasaport, ehliyet ve araç ruhsatı gibi her an ihtiyacınız olabilecek belgelerinizi; nakit paranız, değerli takılarınızı; uçuş sırasında ya da uçuşunuzun hemen ardından ihtiyacınız olabilecek ilaçlarınızı; bilgisayarınız ve cep telefonunuzu; sözleşmeler, tapu, diploma gibi önemli evrak ve belgelerinizi el bagajınızda taşıyın, aklınızı onlarda bırakmayın.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Muhteşem Oteller #15 - The Oberoi Mauritius

Yaz ayları için deniz kenarına ineceğiz demiştim, aynen öyle de yapıyorum. Yalnız haziran ayınınki 1 temmuza kaydığından bu ay bir "muhteşem oteller" yazısı daha olacak, bilginize. Bu ayki otel ziyareti için kemerleri bağlayın; Hint Okyanusu' na Mauritius' a uçuyoruz.



Size Muhteşem Oteller yazılarını yazdıkça görür oldum ki dünya çapında tek bir otel yok gibi bir şey. "Oteller zinciri" değilsen söz hakkı yok sanki. Bildiklerimin dışında bilmediğim zincir oteller de mevcut. Bu ayki Oberoi gibi. Bu grubun otelleri çoğunlukla Hint Okyanusu' nda ve tropikal bölgelerde Yeni Delhi, Bali, Medine, Dubai, Mumbai gibi.


Mauritius Maldivler' in güneyinde Madagaskar' ın hemen batısında yer alan minicik bir ada. Denizi ve tropik iklimiyle son yıllarda artan bir popülariteye sahip. Şu cennet manzaralara bakar mısınız oteldeki, enfes!


Uzak doğuda çeşitli otelleri bulunduğundan Budha heykellerine otelin dekorasyonunda sıkça yer verilmiş.



Yurtdışına gittiğinizde illa o ülkenin günbatımı ünlüdür ya, ama buranınki de böyle bir ünü fazlasıyla hak ediyor.



İklimin şartlarına göre dekore edilen otel kesinlikle sizi boğmayan yalın bir tarza sahip.



Spa' sı açık havaya da taşmış durumda. Her an muhteşem denize karşı bir masaj yaptırabiliyorsunuz.



İşteee kumsalda romantik bir akşam yemeği, olmazsa olmazdı bu değil mi?




Açık renklerin kullanıldığı odalarda bambu ve hasırlara sıkça yer verilmiş.



Dışarıdaki eşsiz manzarayı gölgelemeyecek kadar yalın parçalar bir arada kullanılmış.


Mauritius' u ve The Oberoi' ye uçmak için can atanları görebilir miyiz artık?

Sevgiler...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...