edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Temmuz 2014 Salı

Kütüphanemizden #3 - 1984 / George Orwel

George Orwell' in bu ünlü başyapıtını okumayanınız ya da en azından adını duymamış olanınız yoktur sanırım. İlk kez üniversitedeyken okuduğum bu politik roman insanı bir hayli düşünmeye sevk ediyor.

Gelişen, değişen dünyamız ve ülke koşulları itibariyle bu ara raflardan alıp tekrar okuma ihtiyacı hissettim. Genelde bir kitabı, sırada hiç okunmamışlar merakla beklendiğinden 2. veya 3. kez pek okumam. Ama 1984 yaşadığımız zamanı, içinde bulunduğumuz durum ve şartları daha iyi algılamamız ve tahlil edebilmemiz açısından önemli olan bir roman.


1949 yılında ilk kez basıldığında epey tartışmaya sebep olmuş. Konusu ise şöyle: Kitap İngiltere' de geçmektedir ve yönetimi ele almış olan Big Brother (Büyük Birader) totaliter bir rejim sürdürmekle beraber baskı ve propagandalarla halkı sindirmektedir. Bunu en önemli yol beyin yıkama yöntemleri, tarihe, geçmişe ve bugüne her an müdahale ederek gerçekleştirmektedir. 


Dünya klasikleri arasındaki bu romanın size çok şey katacağına ve farklı bir bakış açışısı kazandıracağına eminim. Okumadıysanız mutlaka tavsiye diyorum.


PS: Size sözüm vardı kütüphanemi türlere göre tasnif edip fotoğraflayıp burada paylaşacaktım değil mi? Unutmuş değilim, ama nolur mazur görün bu ara atölyeye kumaşlar, numuneler, yeni çizimler yetiştirmekten ve diğer bir sürpriz için ürün alımları yapmaktan bloguma bile zor vakit buluyorum. Ancak çookk azcık daha sabredin, yepyeni işler peşindeyim, çok güzel sonuçlar çıkmak üzere, kim bilir belki beğenir siz de sipariş verirsiniz ;)  

5 Mayıs 2014 Pazartesi

Kütüphanemizden #2 Zarafet - Audrey Hepburn' ün Hayatı

Dün 4 Mayıs Hollywood' un dünyaya en değerli hediyelerinden biri Audrey Hepburn' ün doğumgünüydü. Ben de bu ayki "Kütüphanemizden" köşesinde yazacağım kitabı değiştirdim ve Donald Spoto' nun yazdığı Zarafet isimli kitaba yer verdim.


 Harika bir Audrey biyografisi. Ona ait görmek, bilmek isteyebileceğiniz her şey fotoğraflarla anlatılmış. 

Her ne kadar bizim dönemimizde yaşamamış olsa da O' nun varlığı, zerafeti, dünya görüşü tüm nesillere ulaşabilecek değerde. Şimdinin (Twitter da sağolsun) ünlülerinde olduğu gibi sabah kalktığında yediğinden gece yatarken giydiğine kadar hayatının 7/24 içinde olmadığımız, bilmediğimiz için de belki gizemi bizi kendine çekiyor.


Yine de hayata bakış açısı, çektiği filmlerdeki disiplini, işine olan aşkı ve insanlara yaklaşımı açısından beni bir hayli etkiledi. Filmlerini izlediğinizde bile sanki o naifliği rolüne yansıyor. Ayrıca boğa burcu olduğunu da öğrendiğimde onu neden kendime bu kadar yakın bulduğumu daha iyi anladım :) 

Böyle bir biyografiyi mutlaka herkes okumalı diyorum...

18 Mart 2014 Salı

Kütüphanemizden #1 Dorian Gray' in Portresi

"Decoridea benim evim, siz de bu evi bir an boş bırakmayan hep çat kapı uğrayıp beni sevindiren dostlarımsınız... Madem bugünün tatlı misafirleri sizsiniz, gelin evimin yeni köşesini göstereyim size: işte KÜTÜPHANEM"  :)

Kültür sanat köşemiz için yazdığım yazılar ve tavsiyelerim de malumunuz. Kitap kurdu bir kişi olarak bundan sonra sizinle okuduğum kitapları da paylaşacağım. 



Yazar hakkında kısa bilgiler, genel konu ve benim izlenimlerim yer alacak. Yalnız şunu belirteyim; bir huyum var ki merakla takip ettiğim, sevdiğim yazarların kitapları olmadıkça fazla reklamı yapılıp kamuoyunda çok tartışma yaratan kitapları hemen alıp okuyamıyorum. Üstünden ortalama bir yıl gibi bir zaman geçmesi, kitabın reklamlarının bitmiş olması gerek. Huy işte :) Yazması benden kitabı okuyup okumamak ise size kalmış.



"Decoridea Kütüphanemizden" paylaşacağım ilk kitabım Oscar Wilde' ın "Dorian Gray' in Portresi". 1891' de yayınlanmış olan bu kitap içinde bulunulan dönemde geçiyor. Yazarın en ilgi çekici klasiklerinden biri olan bu gotik korku eser sizi ürkütmekten ziyade Dorian' ın fikirleri ve davranışları üzerine epey düşündürmeye itiyor.

Kahramınımız Dorian Gray genç ve çok yakışıklı bir adamdır. Kendisinin hayranı olan ressam Basil Hallward onun bu "güzelliğinden" çok etkilenir ve ve Dorian' ın portresini yapar. Bir gün Basil' in evinde onun arkadaşı Lord Henry Wotton ile tanışır ve haz, zevk ve güzelliği baş tacı yaptığı hayat felsefesinden çok etkilenir. Günün birinde bu yakışıklılığını kaybedeceğini idrak eder ve dehşete kapılır.

Böyle bir psikoloji içindeyken kendisinin yerine Basil' in yaptığı portrenin yaşlanmasını diler ve dileği kabul olur. Oldukça çalkantılı ve erdemsiz bir hayat yaşayan Dorian' ın kendisi gerçekten yaş almasına rağmen gençliğini ve yakışıklılığını korurken portresinde yaşlılık izleri belirir günbegün. Yaşlanmamasından aldığı güç Dorian' ı çok farklı yerlere götürecektir.



2009' da film uyarlaması yapılmış. Görsel için Google' ladığımda gördüm, hayret benden kaçmış. Okuduğum kitapların film versiyonları genel olarak beni tatmin etmese de (birkaç istisna hariç) izleyip değerlendireceğim.

PS: Bu arada bu da size sözüm olsun başka türlü yerine getiremeyeceğim çünkü. Kitaplarına gözü gibi bakan, pamuklara saran, biri ödünç alıp geri getirmezse çıldırabilen, kitabını kıvırıp okuyana sinir olan, onları mücevherleri gibi gören ben neredeyse 2 senedir evdeki kütüphanemi tasnif etmedim. Evet utanıyorum ama çeyiz yerleştirme esnasında o kadar eşya arasında onlarca koli kitabı açmak bile inanılmaz bir mesaiydi, o gün bugün bir türlü bu işe vakit ayıramadım. 

Şimdi madem böyle bir bölüm yazıyorum, söz sana okuyucum! İlk fırsatta çalışma odasına girip tasnif işini bitireceğim veee neyi nasıl yaptım, odanın, rafların, kitapların son hali nasıl oldu diye sana bir çalışma odası çekimi yapacağım, sözüm söz ;)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...