inkrit-berbee etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
inkrit-berbee etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2014 Salı

Evteks' ten 2015 Trend Notları 2. Bölüm

Kaldığımız yerden devam edelim Evteks fuarı seminerlerinin notlarına...



Geçtiğimiz yıl da önümüzü aydınlatan fikirleriyle can kulağıyla dinlediğim Bibi Ronchi önümüzdeki yıl için yayınladığı "IL LIBRO" isimli trendler kitabında ana temayı "tone-down" olarak belirlemiş, yani renkler yumuşuyor ve silikleşiyor.

7 ana kola ayırdığı akımlar şu şekilde ilerliyor:

1- Tüy teması: "doğaya atıf". Hayvanlar, kürkler, net olmayan desenler hafif ve naif bir şekilde yanısıtılıyor, eski örgü sepetler kumaşa yansıtılıyor.



2- Grafik avangard: Doğal  elyaflara yer verilen bu başlıkta öne çıkan dev boyutlarda grafik desenler ve güncel renkler. Çağdaş sanatçıların eserlerinden ise oldukça feyz alınıyor.

3- Comfort zone: "Eviniz en konforlu alanınız, o yüzden huzur sağlayabilmek için açık tonları tercih edin" diyor Bibi Ronchi. Zaman zaman sofistike desenlerle hareketlendirebileceğiniz gibi 3-boyutlu dokulu kumaşlara da yer verilebilir.

4- Wonder room: Hayrete düşüren, şaşırtan, merak uyandıran, dokunma hissi yaratan kumaşlar dokular! Bunu da cezbedici lila ve pembelerin başlattığı bir skalayla petrol yeşiline kadar uzatıyoruz. Materyal kesinlikle ön planda ki ana maddeyi ipekler oluşturuyor. Sim, dore, sedef bu davetkar üçlüyü bu paletteki her rengi katın karıştırın, merakı körükleyin!

5- Monokrom: Fırça darbeleriyle elişini destekleyen etnik ve grafik desenler söz konusu monokromda. Ağırlıkta olan iri siyah ve beyazlar bejlerle kırılıyor.



6- Reaksiyon: Bunu aslında dün de bahsettiği flaş füzyon temasına benzetiyorum. Güçlü, kesin, net renkler, canlı ve abartılı kabartma desenlerle bir araya geliyor. Ben biraz bunu maksimalizme de yakın buldum. (maksimalizm yazısı için buraya tık)



7- Özel alan: Ronchi' nin favorisi olan bu son başlığı minimalistin minimalisti olarak yorumluyor. Cam fanus içinde izole soğuk ama yumuşak griler tercih edilmiş. "Çok azdır" felsefesi ön planda tutulmuş ama gölge oyunlarıyla ve karakalemlerle de bu grilere 3.boyut kazandırılmış. Ve vurucu nokta ise kumaşlardaki tuşenin vereceği haz!



Inkrit Berbee' nin diğer tasarımcılardan farklı olarak değindiği trendlerden en önemlisi hiper-gerçekçi desenler! Öyle ki, ünlü tablolardan çiçekler kumaşlara dökülüyor. Damask, brokar, Hint, İran, Çin kültürlerinin reprodüksiyonları karşımıza çıkacak. Bununla beraber bir klasik olan merdiven basamaklarında ağır halıların kullanımı son hız geri dönüyor.


Bir diğer nokta yıkanmış, taşlanmıştan her tonuna kadar denim kumaşların evlerimize gireceği, üstelik en önemli eşlikçileri de ekoseler olacak. O kadar yaygınlaşacak ki duvar kağıtlarında bile örneklerini göreceğimizi belirtiyor.


Diğer taraftan devasa yeşil yaprakların hakimiyetine bukletler, fantezi örgüler, meyve renkleri şiirsel bir etki yaratacak.


Ve günün son konuşmacısı Amerikalı tasarımcı Jennifer Castoldi. Öncelikle profesyonel iş yaşamı kapsamında dünyayı dolaşmış pek çok ülkede yaşayarak ve çalışarak edindiği tecrübelerine kıpır kıpır ve içten kişiliğini ekleyerek bize yaptığı sunumu büyük bir keyifle dinledik. 


Castoldi de iri çiçeklerin, suluboya etkili bir şekilde karşımıza çıkacağını müjdeliyor. Bu da bol renk, daha fazla renk demek.


Vurgulanan bir başka motifse madalyonlar! Özellikle nevresimlerde ve döşemelik kumaşlarda karşımıza daha bol çıkacak olan bu desenden çiçek formları bile oluşturuluyor, yine varsa yoksa çiçek :)

Jennifer Castoldi' nin değindiği bir diğer ilginç nokta ise çizgilerle alakalı. "Çizgi kullanımı bir klasik, ondan vazgeçemeyiz elbette ama bir kontekste dayandırabiliriz" diyor. Örneğin, tasarımcıların beğenilen ve klasikleşmiş sanat eserlerinde kulllanılan renkleri tablodaki sıralamasına göre çizgi şeklinde yansıtabileceklerini belirtti. Ben fikre bayıldım açıkçası, çok çok orijinal.

Farklı materyal kullanımları:
* Tayland' ta nilüfer çiçeğinin sapından üretilen ipliğin ne kadar dayanıklı olduğu keşfedilmiş. Belli ki bambudan sonra nilüfer ipliği de günlük hayatımıza girecek.


* Gece ışık yansıtan mobilya ve kumaşlar önümüzdeki yılları domine edecek. 

* Muz kabuğundan yapılmış bir tür seramik yüzey kullanım alanımıza girecek.

* Mermer çok daha hayatımızın içinde olacak. 

* Gazete kağıdı görünümlü ürünler mobilya kapakları dahil pek çok yeni alanda kullanılabilecek.


* Delikli çift kat panellerin üst üste kullanımıyla elde edilecek motifli panolar yaygınlaşacak.

İşte tüm bunlar da Jennifer Castoldi' den 2015 trend notları. Böylelikle bu yılki Evteks dosyamızı da tamamlamış oluyoruz. Bu renkler, kumaşlar, enfes dokular hayatımızda hep olsun, bize güzellikler katsın :) keyifli dekorasyonlar ;)  

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Ünlü Tasarımcılardan 2014 Trend Notları

19. Evteks Ev Tekstili Fuarı kapsamında TETSİAD (Türkiye Ev Tekstili Sanayici ve İşadamları Derneği) öncülüğünde bir dizi seminer düzenlendi. Fuarın yanı sıra genel temanın 2014-2015 trendleri olan bu seminerleri de takip ettim, tasarımcılarla tanışma fırsatı buldum. Fuar kapsamında aynı zamanda İsviçre, ABD, Fransa, İngiltere ve Almanya' dan dünyaca ünlü desen stüdyoları da stand açmıştı.

İlk gün konuşmacı listesi şu şekildeydi: Dokuz Eylül Üniversitesi' nden Prof. Dr. Nesrin Önlü, Renk Otoritesi Pantone' dan Mine Kalaylı, Lobster Concepts' ten Hollandalı ünlü tasarımcı Inkrit Berbee, İtalyan tasarımcı Bibi Ronchi ve Hollandalı ünlü tasarımcı Milou Ket idi. 

Önce Prof. Dr. Nesrin Önlü "Ev Tekstili Ürünlerinin Tasarımında Yaratıcılık ve İşlevsellik" başlıklı konuşmasında öğretilmiş renklerin kombini kırıldığında yaratıcılığın ortaya çıktığını vurguladı. Diğer yandan bir objenin işlevsel olması gerektiği görselliği arka planda bırakması gerektiği anlamına gelmiyor. Yaratıcılıkta ürünün değerinin özünde olduğunu savunuyor Nesrin Önlü. Kendisi aynı zamanda dokuma ve yarı transparan kumaşlarda paslanmaz çelik ve gümüş kullanımı hakkında makaleler yazmıştır. Paslanmaz çelik halılarda kullanıldığında vücutta biriken statik elektriği alıyor. Bu yüzden maliyeti yüksek olsa da giysilerde de kullanılması gerektiğini savunuyor. Gümüşün kullanımı ise vücutta enfeksiyon oluşumunu engelliyormuş. Dünyaca ünlü markaların evlerimiz için çelik ve gümüş içerikli ürünler üretmeye başlarsa evlerimizde resmen yeni bir çağa adım atmış oluruz sanırım :) "yakınçağdan sonra metal çağı".


Diğer konuşmacı dünyaca ünlü renk otoritesi kabul edilen Pantone' dan Mine Kalaylı idi. Biliyorsunuz Pantone renk ve renk sistemleri konusunda bir liderdir. Pek çok firma Pantone kartelasındaki renkleri ve kodları baz alır. 2014 için belirlenen yılın rengi ise hem lüksü hem doğayı temsil ettiğinden "zümrüt yeşili" olmuş. Yapılan araştırmalara göre satınalma kararlarımızda tercihi %78 renkler belirliyormuş. 2014 trendleri için 6 anahtar tema oluşmuş. İlki metalik ve şerbetli turuncular, ikincisi kırmızı, gri, beyaz ve lacivertin çevrelediği okul teması, üçüncü hardal ve koyu yeşilleri birleştiren bit pazarı teması, dördüncüsü çekimlerinin başladığı günden itibaren heyecanla beklediğimiz The Great Gatsby trendi ve beraberindeki kristal, gümüş, mor, mavi ve inci tonları; beşinci bayrağı da içine alan İngiliz teması ve sonuncusu ise gökyüzünün derin tonlarını barındıran mutlu Bahamalar temaları olmuş. 


Üçüncü konuşmacı seminerde sempatik tavırlarıyla da ilgi toplayan konsept ve trend tasarımcısı Inkrit Berbee' ydi. Kendisi de 2014 ev tekstili trendlerini 4 ana akımda toplamış. Eklektik, miras, doğa ve sürreal gelecek. 50-60'ların sofistike tarzına gönderme yapan eklektik akım koyu mercan, çikolata, turuncu, bakır ve mavi tonlarını vurguluyor. Duvar kağıdı ve döşemelik kumaşlarda ise 3boyutlu yüzeyler ve kadifeler ön planda. Miras segmentinde romantik danteller, tüyler, altın yansımalar ve kobalt mavi öne çıkıyor. Doğa temasında su yansımaları, maviler, beyaz ve açık griler tanımlanmış. Son yıllarda minimalizmin de beraberinde getirdiği sürreal şekiller objeler popülaritesini 2014' te de sürdürmeye devam edecek. Seminer sonunda sohbet etme şansını bulduğum Inkrit Berbee gerçekten çok sıcakkanlıydı, kendisinin de blogları desteklediğini ve takip ettiği bloglar olduğunu belirtti ve hatta ilerideki projelerinde beraber çalışma fırsatı yakalayabileceğimizi söyledi. Vallahi bu teklife "EVET" denmez de ne denir :)  


İlk günün son konuşmacısı ise trend araştırmaları üzerine çalışmakta olan İtalyan tasarımcı ve sanat yönetmeni Bibi Ronchi idi. Kendisinin de sunum tarzı etkileyici ve farklıydı. Bize verdiği ana hatlar üzerinde imajlar oluşturmamızı istedi aklımızda. 2014 kışı için verdiği tüyolar ahşap ve ahşabın damarlarını ortaya çıkaran şeffaf cilalar ve hatta ilginç bir benzetme yapıp lazer kullanarak tahtakurusu yemiş etkisi verilen ahşaplar ön plana çıkıyor diye bilgi verdi. Trend de olsa "tahtakurusu yemiş efektli" bir mobilya ne kadar tercih edilir soru işareti :) Bunun dışında kararlı, sert renklerin baskın değil de lekelemeler şeklinde yosun yeşilini ve kırmızıyı da yoğunlukla içine alacak şekilde kullanılacağını belirtti. Altındaki diğer dokunun göründüğü yırtık efektler, iplik karışımlı örgüler, çatlamış porselen etkisi ve makro vurgular sıklıkla görülecekmiş. Aynı zamanda romantik ve klasik olarak algıladığımız çiçek motiflerini de pikseller ve dijital desenlerle kombinlenmiş olarak görmeye şimdiden kendinizi hazırlayın diyor. Sanırım kanaviçe görünümler yakalayacağız bolca.


Günün son konuşmacısı da Swarowski, Volvo, Ikea, Esprit Home, Walt Disney ve Türkiye' den Zorlu Tekstil' e tasarımlar ve danışmanlık yapmış olan dünyaca ünlü Hollandalı tasarımcı Milou Ket idi. Giyimi, tarzı ve sunumuyla gerçek bir yönetici ve tasarımcı duruşu vardı. O da 2014-2015 sezonunu 6 ana temaya ayırmıştı.
1. Zıtlar Çeker
2. Evim Güzel Evim
3. Tatlı ve Ekşi
4. Ful Renkler
5. Eksantrik ve Göçebe
6. Tarihi ve Lüks

İlk temada natürel dokularla endüstriyel parçaların birlikteliğini bambu ile metalik objelerle bağdaştırmış. Burada açık maviler, yeşil tonları ve sarıya gönderme var. Evim güzel evim temasında ise tam bir "country" havası esiyor. Romantik ve feminen olan bu temada vintage aksesuarlara bol ve büyük çiçek figürleri, mutfak ve pişirmeyle ilgili her şey pastel tonlarla birleşiyor. Genelde "provence" tarzında pasteline yer verilen sarının en canlı tonları da bu kez bu segmente katılmış, iyi de olmuş :) Nedense son 2-3 yıldır eskiden nefret ettiğim sarı renkten vazgeçemez oldum. 

Tatlı ve ekşi temasına ise ayrıca hayran kaldım. Burada hafif soldurulmuş neon renkler söz konusu. Ana renkleri ise; kavun, misket limonu, nane yeşili ve açık zümrüt. Bu renkleri barok tarz oymalı koltuklarla kombinlemek çok çok çok trendy olacak ki son bir yıldır bu akım iyice popüler olmaya başladı bile. Hemen örnekleyeyim: 


Pembe ve turuncu tonları da beyazla kombinlenecek. Bu akımda siyaha yer yok! Tabii ki önemli şartlardan biri de PATCHWORK!

Ful renklerde tabii ki gökkuşağı renkleri var tüm canlılıklarıyla. Egzotik çiçekler ve geometrik desenler de bu akımın tamamlayıcıları.

Eksantrik ve göçebe deyince akla direk Afrika kabileleri gelmiyor mu sizce de? Tüm tasarımcıların ısrarla üzerinde durduğu Afrika esintileri özellikle kış aylarına damgasını vuracak. Yapay hayvan postları, döşeme ve kırlentlerde zebra ve koyu renk tüylü kumaşlar, Aztek izleri, kavim simgelerini andıran işaretler, toprak tonlarındaki patchworkler esinlenilen temel özellikler. Yaza biraz ağır kaçsa da kışın evimizi ısıtacağına hiç şüphemin olmadığını, çok davetkar bir tema olduğunu söyleyebilirim rahatlıkla.

Son tema ise benim de asla vazgeçemediğim unsurları barındıran "tarihi ve lüks". Lacivert, bordo, mor, siyah ve çarpıcı kırmızıların hüküm sürdüğü görkemli altınların kristallerle ve şık gümüşlerle birleştiği bir ortamdan bahsediyoruz. Bu şatafattan etkilenmemek imkansız. Bu klasmandaki birliktelikleri ise şöyle belirlemiş Milou Ket: somut & çelik ve ahşap, kahverengi & bakır, siyah & beyaz, siyah güzellik & gizem.  


İkinci günün ilk konuşmacısı ise Türkiye' de ev tekstiline markalar doğuran tasarımcı olarak bilinen Cenk Mommarje idi. Kendisi daha önce Vakko, Unique Arts, Verdi Home, Sarev, Maisonette ile çalışmış. "Umudu Tasarlamak" başlıklı konuşmasında her geçen gün kaotikleşen hayatlarımızda önümüzdeki yıllardaki ana temanın "eve kaçış" olacağına değindi. "Ev, kalemiz o yüzden içinin en iyi donanımda olması lazım" diyerek eklektik tarzın daha önem kazanacağını düşünüyormuş. 


Ve yoğun seminer programının son konuşmacısı ise yine tasarımcı ve fotoğrafçı Ahmet Kayaer' di. Ev tekstili moda çekimleri yaptığı gibi bu çekimlerin sanat yönetmenliğini de üstlenmiş. O da tüm diğer tasarımcılar gibi ana temalarını soyut hayat, romantik, doğa ve etnik yaşam olarak sınıflandırmıştı. Kendisi konuşmasının sonunda bir de fotoğraf slayt gösterisi yaptı ki gerçekten etkileyici kareler yakalamıştı. 

Tüm bu seminerler o kadar yoğun ve bilgilendiriciydi ki bir sertifika programında olsam kesin bir sertifika almıştım :) Şaka bir yana dinlemesi ve paylaşımda bulunulması çok renkli kişilerle bir arada olmanın onlarla tanışmanın tadı bir başkaydı. 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...