22 Kasım 2015 Pazar

Arp ve Flütle Gelen Mutluluk

İyi haftalar herkese! Pazartesi sendromuna ilaç gibi gelecek bir post hazırladım bugüne... Geçtiğimiz hafta İstanbul Kültür Üniversitesi' nde harika olacağını tahmin ettiğim bir konsere bilet almıştım. Arp ve yan flüt bir araya gelip de nasıl kötü bir konser olabilirdi ki zaten?


Arpist Çağatay Akyol ülkemizin ilk erkek arpistlerinden. Kendisini ve flüt sanatçısı Bülent Evcil' i daha önceden tanımıyordum. Ancak bize hazırladıkları baroktan tangoya uzanan, ülkeden ülkeye yolculuk yaptıran repertuarlarından sonra kendilerini yakından takip etme kararı aldım. Arp ve flüt gibi dinlediğim anda beni ruhani bir yerlere taşıyan böyle konserler benim için belki birçok konserden daha değerli, daha eşsiz.


Sizlere de bu iki değerli sanatçıyı takip etmenizi öneririm. Konserden dayanamayıp çektiğim bu kısa bölüm bis sonrası yer verilen Türkçe parçalardan biriydi ve kesinlikle hayatımda dinlediğim en güzel "Üsküdar' a Gider İken" versiyonuydu. Şimdi sizi bu alıntıyla baş başa bırakıyor ve güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum...



17 Kasım 2015 Salı

Muhteşem Oteller #20 - Sheraton Huzhou Hot Springs Resort

Otel dekorasyonunun en keyifli yanı dünyanın dört bir yanındaki kaçış noktalarının farklı yönlerine dokunup geçmek. Birbirinden değişik mimarların birçok fikri harmanlayıp ortaya çıkardığı durakların seyrine dalmak Bu seferki durağımız Çin' in Huzhou şehrinde yer alan Taihu gölünün tam kıyısındaki Sheraton Huzhou Hot Springs Resort.



At nalı şeklinde inşa edilmiş bu yapıyı eminim daha önce görmüşsünüzdür, şimdi ise içini gezme vakti...



Yüksek tavanlı lounge alanındaki yıldızları anımsatan ışıklandırmaya benden 10 puan!


Cam dış cephenin avantajı içeriye gökyüzünün enginlerini taşıyabilmek ve devasa mekanlar yaratmak.






Otelin çarpıcı şıklığı odalarda yerini klas bir sadeliğe bırakıyor, insanın dinlenme ihtiyacı için gereken tüm konforu sağlıyor.



Peki ya bu küvet? :) Tam keyif alanı...




Otelin favorilerime giren alanlarından biri de restaurantlardan birinde yaratılmış yapay nehir ve köprülü bu alan... Etkileyici değil mi sizce de?


Gölden tepeye bakarsak...


Milyarlara ev sahipliği yapan bu mistik ülkeye daha önce iş için gitmiştim ancak bir kez daha gidersem kesinlikle kalmak istediğim bir otel. Siz beğendiniz mi?

13 Kasım 2015 Cuma

Silverline Ankastre ile Mutfak

Geçtiğimiz hafta Silverline Ankastre' nin davetiyle Mama Shelter Hotel' de bir araya geldik. Otelin 4. katındaki alan bu tip organizasyonlar için biçilmiş kaftan, bunu zaten biliyorduk ama Silverline resmen mutfaklar yaratmıştı. Çağdaş ve gelenekseli buluşturduğu ürünlerinin en çarpıcı örneklerini enfes bir şekilde sergilemişlerdi.


Marka 1994 yılında Merzifon' da kurulmuş ancak bugün ünü ülkeleri kıtaları aşıyor. 2 kez en yenilikçi marka ödülleri de dahil olmak üzere 100' ün üzerinde tasarım ödülü almış ve 70 ülkeye ihracat yapıyor. Bu verileri neden mi veriyorum? Silverline' a marka olarak çok aşina olmama rağmen teknolojiyi bu denli odak noktasında tutan yeniliğe önem veren bir yanı olduğunu bilmiyordum. Açıkçası ürünleriyle tanışınca hepsini ayrı ayrı beğendim.



Designline ve Retroline olarak iki klasmanda üretimi var. #zamaniolmayantasarimlar dediğimiz ürünler country veya retro mutfak isteyenlerin rüyalarını süsleyen cinsten. Çizgileri çok net, yalın ve nostaljik.


Şirketin satış pazarlama müdürü Mehmet bey bize önce şirketten genel hatlarıyla bahsetti. Kalite-hizmet-tasarım üçgenindeki anlayışa mutfak kaskosu gibi farklı alanlarla katma değer kazandırdıklarına değindi. Ayrıca çok geniş bir yetkili servis ve satış sonrası hizmet ekibi olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Malum beyaz eşya alırken iyi hoş ama servise işin düştü mü asıl yüzünü belli eden bir sektör.  


Sonra da firmanın tasarımcılarından Beyza hanım ürünleri tek tek tanıttı.


Genelde ev içinde aşırı yoğun teknoloji kullanımını ve minimal görüntüleri sevmem. Ama Designline' daki tüm davlumbazlara bayıldım. Hepsi ayrı ayrı özelliklerde cezbedici. Kullanım avantajları bir yana görsel zenginlikleri de cabası.


Lift Up denen bu model yükseklik ayarıyla dumanlı pişirmede maksimum etkiyi göstermesi açısından bir deha diyebilirim. Özellikle mutfaktaki adalar üzerinde kullanımı daha rahat. Evde yoğun yemek kokusundan hoşlanmayan eşim bunu duysa o an gidip alır sanırım :)



Ama serideki favorim kesinlikle "to the point". Kullanıcı odaklı tasarlanan bu modelde kontrol paneli yok sezgisel tasarım var! İlgili alana şöyle bir dokunmak açıp kapamak için yeterli.


Instagram' da da paylaşmıştım bu bordo üçlemeyi. Bence herkesin bordo bir fırın-davlumbaz-ocak takımı olmalı. Aşırı sevimli değil mi sizce de?



Etkinlikte bizlere ekranlardan tanıdığımız şef Yağız İzgül eşlik etti ve "Hikayesi Tadında  Yemekler" kitabını imzaladı. "Dekorasyonu bırak yemeğe bak" diye imzalaması benim gibi boğazına düşkün bir insan için fazla tehlikeli oldu ama ben ilk fırsatta kitaptan tarifleri deneyeceğim, o gün bizler için yaptığı mis gibi tereyağ kokulu cevizli brittledan başlayarak.


White Country House blogun yazarı sevgili Ayşenur ile etkinliğin keyfini çıkardığımız doğrudur ;)

Geçmişten geleceğe uzanan yelpazesinin bir ucundan diğerine yapacağınız yolculuktan inanın siz de keyif alacaksınız. Geniş ürün skalasını görmek için mutlaka Silverline bayilerine bir uğrayın bu ara... Mutlu ve dopdolu bir haftasonu geçirmenizi dilerim.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...