2 Kasım 2014 Pazar

Düğün Dosyası: Balayı

En güzel tatil mi demeli, en anlamlı tatil mi demeli, en yorgunluk atılan tatil mi demeli balayına pek bilemedim. Ancak nereye giderseniz gidin, oranın sizin cennetiniz olacağı kesin. Özellikle de eşinizle bekarken tatile çıkmadıysanız bambaşka bir deneyim sizi bekler.

Peki neler yapmalı balayında, nereye gitmeli? Gezmeli mi, yatıp güneşlenmeli mi? Düğün dosyasını tamamlamadan önce bu konuda da birkaç sözüm olsun istedim hele ki gezi yazıları da yazıyorken...



Eşimle tercihimiz hiç tereddütsüz "dinlenmek" üzerine olmuştu balayında. Çünkü malum evlilik hazırlığı için 10000 parçaya bölünüp çoğu da hayatınızda ilk kez uğraştığınız şeyler olunca vücut ayrı yoruluyor, beyin ayrı. Denizi çok sevmeme rağmen 3-5 yıl deniz tatili yapmadan sadece kültür turu yapabilirim diyenlerdenim aslında. Ama söz konusu balayı olunca havlu attım elbette ve çookk uzun yıllardır hayalini kurduğum gibi tropik bir ada tercih ettik.

Egzotik kayalıklarının da kattığı hava cezbettiğinden bir ara aklımız Seyşeller' e epey kaymıştı ama son kararımız Maldivler oldu. Bunun detayına fazla girmeyeceğim Maldivler gezi yazımı buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. 



Eğer yine tropik cennet olsun ama Hint değil de Büyük Okyanus olsun diyorsanız Bora Bora Adaları da bir tercih olabilir. Tabii Türkiye' den yaklaşık 26 saatlik aktarmalar içeren bir yolculuğu göze almanız gerekecek. 


Sanıyorum bu çift yeni düğün sonrası trendi "trash the dress" yapmakta :) İçeriği ise düğünde nasılsa işi biten gelinlikle olağandışı ortamlarda poz vermek ve gelinliği çöpe çevirmek, bir anlamda. 

Dedikodudan konumuza dönersek gezmeden tatilde olduğuna inanmayanlar kültür turlarını tercih edecek elbette. Bunun için de hem romantik hem de tarihi bir ambiyans sağlayacak yegane yerlerden biri de Kapadokya. 



Artık sayıları çokça olan lüks mağara otellerde konaklayıp kendinizi binlerce yıllık tarihin derinliklerinde bulabilir, sabah gün ağarmadan uyanıp fantastik bir balon turuyla muhteşem anlar yaşayabilirsiniz.  



Peki suyun, ışıkların, zarif gondolların, enfes yemeklerin, hele ki karnaval dönemine rastladıysanız bir masal diyarına ne dersiniz? Venedik masalı. Dünyanın balayı için en çok tercih edilen şehirlerinden biri belki sizin de hayallerinizi süslüyordur.

  Bir dipnot vereyim, özellikle balayı için gidiyorsanız oteliniz kesinlikle ada üzerinde olsun. Ayrıca bu ay Roma gezi notlarım gelecek, ardından da Venedik ve Floransa ;) 

Paris eşittir aşıklar şehri, aşıklar şehri eşittir balayı şehri. Bu romantik şehirde her şey aşka çanak tutarken başka neresi düşünülebilir ki? 


Gezmenin dozunu biraz daha abartıp macera yaşamak isteyenlere ise hayalimde bambaşka bir teklifim var: Finlandiya' da Lapland bölgesine giderek kar gibi soğuk ama kaynaştırıcı bir ortamın eşliğinde tarifsiz güzellikteki kuzey ışıklarını izleyebilirsiniz. 


Bu liste aslında daha çoookk uzayıp gider. Ben sadece birkaç küçük fikirle destek olmak istedim. Gerisi sizin tercihlerinize ve paşa gönüllerinize kalmış :) Şunu unutmayın düğün süreci ne kadar yoğun, zor ve stresli geçerse geçsin, tünelin sonundaki o balayı tam bir ballı kaymak oluyor ya da İngilizce' de çok sevdiğim bir tabirle icing on the cake ;)

Sevgiler...

Hiç yorum yok :

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...