Eskiden hiç sevmezdim sonbaharı. İlkbahar ve yaz geçtiği an yağmur, çamur, karanlık aylarıydı benim için. Karanlık kısmını hala sevmesem de yaş 30'ların başına geldi mi insan daha bir keyif alır oluyormuş yaşadığı her andan, daha kıymet bilip farklı bir gözle bakıyormuş. Loş havada bile olsa doğanın büründüğü güzelliğe daha farklı bakıyormuş, yağmurda ıslanmak istemiyorsa evde battaniye-kitap-film üçlüsünün daha bir tadına varıyormuş.
Durum bu olunca sonbahar yazılarına da ayrı bir şevkle yaklaşır olmuşum farkına varmadan. Üstteki görsel ise bu yazıya sebep olan ilhamın ta kendisi. Değişen mevsimlere, bayramlara göre evde yapılacak küçük değişikliklerin büyük keyif verdiğini düşünüyorum. Birkaç objenin yer değiştirmesi, kırlent kılıflarının yenilenmesi, yeni bir koku, yeni bir mum ve hatta canlı/yapay çiçek gibi ufak çaplı koordinasyonlar ruh halimizi tümüyle değiştiriyor.
Evlerimize yeni bir kimlik kattığı gibi ruhumuzu da yeniliyor aslında. Sorarım size, hepimizin evinde yok mu kocaman koridorlar veya antreler boyu boş duvarlar? Peki resimdeki gibi kuru dallardan bir görsel hazırlamak çok mu zor? "Duvara ne ile yapıştıracağız Sibel, ya iz yaparsa bir de badana işi çıkarma bize" demeyin hiç? Koçtaş, Bauhaus gibi yapı marketler iz bırakmayan yapışkanlarla dolu.
Her evde yok mudur bir kahverengi battaniye? Katlayın atın o koltuğun kolçağına? Uymuyor mu rengi? Kremi de vardır kesin, hadi onu çıkarın.
Bu ayların çiçekleri bile mevsime uyumlu. Bordolar, hardal sarıları, koyu yeşil ve haki tonları toprağın değişimini yansıtıyor adeta. Bu minik çiçek tanzimlerini kuruyemiş veya nohut, mercimek gibi baklagillerle süslemeyi denediniz mi hiç? Hayırsa cevap, hemen alın yapılacaklar listesine.
Buğday başakları hasat edilmişse bir demet de evlerimize bereket katsın o halde. Hem gözü hem mideyi doyuran balkabağını da atlamamak lazım tabi.
Mutfaklarda genelde meyve sebze istiflediğimiz geniş çanaklar bu kez süse püse ev sahipliği yapsın. Birkaç kuru dal ve her bahçede bu ara görebileceğiniz minik turunculardan bir dal bile havanıza sonbahar rüzgarını ekleyecek.
Daha tematik olmak gerekirse... ;)
Çocuk odasının kapısına bir baş harfiyle bile gelir mevsimin güzü.
...Ya da bu kadar sadesiyle...
Bu arada sonbahar temalı bir sofra hazırlamak istiyorsanız bu ve bu ve bu sofralarıma bir göz atın derim.
Doğanın kabuk değişimi dedik ya, o zaman yazıyı bu güzellikle bitirelim. Hadi bugün iş çıkışı atın kendinizi bir parka, sarıya dönüşen yeşil alana ve ekim ayının tadını çıkarın.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder