art-deco etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
art-deco etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Ocak 2015 Çarşamba

Gonna Swing From The Chandelier*

Bu ara hiç minimalist günlerimde değilim. Hep bir gösteriş hep bir şaşa! Kabul, biliyorsunuz iddialı olan çoğu şeye sempatim daha fazla. O yüzden bu ara yazılarım haricinde Instagram hesabımda paylaştığım ara görsellerde de bunu fark edebilirsiniz.



Yine son günlerde epeyce taktığım bir şarkı da Sia' nın Chandelier' si. Evet, hala bıkmadım :) Her ne kadar sözleriyle klibi fazla örtüşmese de "gonna swing from the chandelier" dedikçe benim gözümde canlanan, sağa sola sallanan koca heybetli bir avize! Yani bugünkü yazımın ilhamı da aynen bu şarkı. 



Standart bir aydınlatma nasıl sadece tarza göre dekorasyonu tamamlıyor ve fiziki amacını yansıtıyorsa, gösterişli (taşlı veya taşsız, fark etmez) avizeler de dekorasyonu tamamlamanın yanında bir o kadar da mekana zenginlik katıyor. Özellikle yüksek tavanlardan sarkıtılacak avizelerde bu detaya dikkat etmek gerekiyor ki o derinlik içerisinde sizin kullandığınız model zayıf kalmasın.


İddialı olan ise her zaman klasik olan değildir elbette. Farklı bir tasarımı hiç beklenmeyen bir yerde kullanmak da bir başka seçenek. Örneğin ters konumlandırılmış bu ağaç avizeye tek kelimeyle ba-yıl-dım! Fark yaratmak ve onu kullanabilmek tam da bu.



Çoğumuz belki banyolarda taşlı avizeyi abartı bulabilir. Ancak evinizin ve banyonuzun genel tarzıyla uyuştuktan sonra neden standart banyo apliklerinden kullanasınız ki?  


Özellikle şapkalı modellerde siyah son yılların trendi. Mekanı çok mu domine eder, karanlık gösterir mi diye düşünmeden alın kullanın! Siz de ne kadar beğendiğinize inanamayacaksınız.






Şapkalıların dışında taşlı ve telkari modellerini de renkli seçebilirsiniz. 





Art-deco bir klasiktir ve bence her daim tercih sebebi olabilir. Şimdilerde bu modelleri daha minimalist mobilyalarla da kombinleyebilirsiniz.


Bu yılki yılbaşı sofraları yazımda değinmiştim. Masa üzerinde süslemelerle yetinmeyip üzerinden sarkan avizenizi de süsleyebilirsiniz diye. İşte ona bir örnek daha. Nasıl da genel süslemeyle uyum içinde ve son derece şık.



Tekne çağrışımı yaptığından yazlıklara halat detaylı aksesuarları çok yakıştırıyorum. Hem daha modern şık bir görünüm yakalanıyor hem de konseptle mükemmel bir uyum sağlıyor.


Sizin avize seçiminiz nasıl? Minimalist mi gösterişli mi?

7 Mart 2014 Cuma

Muhteşem Oteller - St. Regis #1

Merhaba herkese, 

Geçtiğimiz günlerde duyurduğum gibi yepyeni bir yazı başlığımız var artık! Dünyanın dört bir yanında muhteşem oteller, nefes kesen, "ben de istiyorum" dedirten dekorasyon detaylarıyla burada olacak. İlk durağımız için taaaa Çin' e Shenzhen' e uçuyoruz. Otelimiz ise binin üzerinde oteli kapsayan Starwood otel zincirinin halkalarından biri olan St. Regis.





Otele hakim dekorasyon tarzı art-deco ve regency olarak beliriyor. Bu iki soylu akım da aşırı-yüksek tavanlı katlarıyla daha da gösterişli bir hal almış. 


Standart evleri lacivert/saks mavi kadife perdeler ne yazık ki biraz boğsa da yüksek tavanlı mekanlarda kesinlikle tavsiye edilmeli. Ambiyansa muazzam bir şıklık katıyor.


Ben bu küvetlere "dünyanın hakimi benim" küvetleri diyorum. İtirazınız olur mu bilmem. Otelin restaurantlarının ve kulübünün 95 ve 100. katlar arasında dağılmış olmasını extra sevdim. O yükseliğin manzarasının sadece o odalarda kalanların değil, tüm otel misafirlerinin de tadını çıkarması adına çok güzel bir düşünce.



Yüz tasarımlı sandalyeler mekanın ciddi algılanabilecek dekorasyonu için eğlenceli birer ara sıcak olmuş diyebilirim.





Loft mu demiştiniz?




Gezdik gördük, peki yorumlarınız?

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Gatsby = Art Deco

Bu kış gösterime girmesiyle birlikte ortalığı bir "The Great Gatsby" yani "Muhteşem Gatsby" çılgınlığı sardı. F. Scott Fitzgerald' ın romanından daha en önce de pek çok kez uyarlanan film, içinde barındırdığı moda akımını tekrardan canlandırdı. Ki bunun böyle olacağını zaten mayıs ayındaki Evteks Fuarı seminerlerini anlattığım yazımda belirtmiştim.



Film 1920'li yılların New York' unda geçiyor; meşhur Amerikan rüyasını dönemin şaşalı yaşam biçimini de vurgulayarak çok başarılı bir şekilde eleştiriyor. Cazın popülerliğinin yükseldiği bu evrede her şeyin müzik, eğlence, zenginlik ve gösteriş üzerine odaklandığı bir dünya ve onun getirdikleri ele alınıyor. Filmin tabii benim ilgimi çeken diğer yanı art deco tarzına yapılan vurgu ve gösterişli mekanlar, detaylar. 

Beni sürekli takip eden okuyucularım artık iyi biliyorlar ki minimalizm insanı hiç değilim. Nerede devasa avizeler, ışıltılı dokular, görkemli mobilyalar, orada ben. Art deco akımını da bu sebeple kendime yakın bulurum. Mesela, şu şekilde siyah beyaz karoların kullanıldığı yer döşemeleri favorimdir, asla hayır demem.

Claridge' s Hotel - Londra

Diğer detayları ne mi bu akımın? Bir kere maksimumda göz alıcı olmalı kullandığınız her unsur. Canlı kırmızılar, bordo, siyah, mor ve lacivert temel renkleri oluşturuyor. Bunu desteklemek için altın, bakır ve gümüş tonlar kullanılabilir. Kristaller ve parlak taşlar ise işin son vurucu noktası. Görkem dediğimiz şey biraz pırıltısız olmaz değil mi? ;)



Çizgilerde ise avangarttaki damaskların yerini daha geometrik desenler alıyor. Bunda 1920li yılların sonunda inşa edilen Chrysler binasında kullanılan motifler de etkili.


Kullanılan mobilyalar büfeler genellikle iri ve koyu renk ahşabın tercih edildiği modeller. Tabii ahşaba mutlaka parlak cila geçildiğini belirtmeme bilmem gerek var mı? Bu mobilyalara en çok yakışacak halılar ise yine büyük metrekarelerdeki kalın, büyük desenli -genellikle çiçek formlarında- olanlar.

Claridge's Hotel Londra - Burası lobi değil, her bir signature suit odasında kuyruklu piyano bulunan odalarından biri. Bu oteli Prens William ve eşi Kate de sıklıkla tercih ediyor.


Hakkı verilmiş bir mekanda bu stilin ayırdına varmanız oldukça kolay; burası bir hol, koridor veya banyo bile olsa.





Siz de evinizde art deco ruhunu yakalamak istiyorsanız, koyu renk parlatılmış ahşap mobilyaları geometrik desenli duvarkağıtları veya krom-kristal avizelerle tamamlayabilirsiniz. Farklı bir seçenek isterseniz de bu tarz bir paravanla salonunuzu ikiye ayırabilir ve hoş bir hava katabilirsiniz.


Aksesuar olarak da gümüşlere ağırlık verilebilir. Tabii annelerimizde görmeye alışkın olduğumuz gümüş ayna veya çanaklar değil. Çaydanlık, şampanya kadehi, gümüş servis takımları gibi daha bireysel parçaların gümüş veya gümüş kaplama olanları yerinde bir kullanım olacaktır. 




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...