27 Ocak 2015 Salı

Başımın Ucu, Yatağımın Başı

Artık her odanın kendi şarkısı var. Hiçbir mekanı mobilyalarla doldurmuş olmak için dekore etmiyoruz, hepsinin bir konsepti bir hikayesi oluyor. Bu durumdan tabii ki yatak odaları da nasibini alıyor. Sizde durum nasıl bilmiyorum ama bir yatak odasına girdiğimde - ev çekimlerimde de durum aynı - beni ilk yakalayan şey yatak başları oluyor. Ondan sonra genel tarz ve diğer mobilyaları inceliyorum. Yatak başının nedense yatak odasının ana karakteri, en can alıcı sözü söyleyen parçası olduğunu düşünüyorum.



Örneğin, bu yatak başını seçen kişinin sıradan zevkleri olmadığını rahatlıkla anlayabilirsiniz. Çünkü kolay kolay akla gelmeyecek paravan tarzda kumaşlı bir seçim yapmış, çok da yakıştırmış. Benzer bir tekniği siz de uygulayabilirsiniz. Paravanın çerçevesini istediğiniz gibi seçebilir, kumaş olarak belki yumuşak satenlerle daha romantik bir hava katabilirsiniz. 


Şimdilerde çokça kullanılan bir diğer etki ise devasa yatak başı panelleri. Dikkat ederseniz aslında orijinal baş göze bile gelmeyecek kadar sade ve minimal tutulmuş. Asıl vurucu nokta niş şeklinde konumlandırılmış kabartmalı arka panel. Zaten panel kısmı bu kadar heybetli olunca gerçek yatak başını yutmuş ve başrole oturmuş. Nişin genel kıvrımları gereği biraz oryantalist bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki siz daha çağdaş bir model üzerine yoğunlaşabilirsiniz. 

Kulaklı yatak başlarının her zaman sizi sarıp sarmaladığını düşünmüşümdür.


Kapitone artık bir klasik ancak yatak başınızın formunda değişiklik yaparak onun da klasik havasını kırabilirsiniz.


"Sahne senin!" Alışılmışın dışına çıkmak istiyorsanız perdelerinizin rengi ve dokusuna uygun bir kumaşla başucunuzu bir sahne dekoruna dönüştürebilirsiniz.


Aynalı seçenekler her zaman şıklığı vurgular, ortamı ferahlatır, aydınlatır. İster koca bir duvarı ayna kaplatın ister sadece çerçevede kalsın. Her şekliyle elegan bir duruş sergileyecektir.


Kapitoneden sıkılanlara tam da modern bir kumaş kaplamalı model!



Sizin bir tablo gibi başrolde olduğunuz bir çerçeveye ne dersiniz?



Odanızda provence çağrışımlar tercih ediyorsanız ahşap kepenk panellerden faydalanabilirsiniz. Benzer örneklerini Mudo Concept' lerde çokça görebilme şansınız var.





"Evimdeyim, güvendeyim, huzurluyum, uyuyorum" mesajı veren bir başlık.


İşte kitap tutkunlarının hayranı olacağı bir seçenek.


Oryantalizmin zirvesi için Fas, Marakeş esintilerine ne dersiniz?

Sizin de benim gibi dikkat ettiğiniz bir nokta mı yatak başları? Ne tip modeller tercih ediyorsunuz? 

26 Ocak 2015 Pazartesi

Bugünlerde Ben...

... Bir deli koşturmaca içerisindeyim. Yakından takip edenler biliyor ki bizim bebişin gelmesine çok az zaman kaldı. 35. haftamdayım şu an ve en kaba hesapla 5 hafta içinde kızımız aramıza katılmış olacak hayırlısıyla.

İlk bebeğinizi bekliyorsanız ne kadar çok hazırlık gerektiren bir süreç olduğuna tanıklık edersiniz. Dolabınızda birkaç parça eksik vardır ya, her sezon aklınızdan bir liste yaparsınız bu kış bir palto, bir siyah elbise, bir bordo pantolon kesin alacağım diye. İşte bu kez o liste hiçbir şeyi olmayan miniğe sıfırdan dolap düzmekle başlıyor. Ne kıyafet alışverişi bitiyor, ne bakım, ne eksik listesi...



En zorlarından biri de mobilya aşamamız oldu. 1 ay kala hala mobilyaların gelmediğine inanabiliyor musunuz? Beklenmeyen aksilikler, "ahh şu mobilyacılar" dedirten olaylar sayesinde halen beklemedeyiz. Bir bitebilse tam gönlümüze göre olacak ama sabırsızlandıkça daha çok bekler de sınanırsın ya o hesap bizimkisi :) Sizden olumlu enerjilerinizi bekliyorummmmm...


Bu süreçte en kötüsü bu olsun razıyız tabii ki, çok şükür herhangi bir sağlık problemi yaşamadık. Ee işim bu olunca bebek tekstilleri, dekorasyon, detaylar, süslemeler, aksesuarlar ve hastane odamız için yaptığım hazırlıklar derken epey dallanıp budaklandı işler. Tüm bunların arasında çok istememe rağmen baby showerımı düzenlemeye vaktim kalmadı ne yazık ki. Bir yandan blogumu aksatmama telaşındayken diğer yandan verdiğim sözlere yetişme, mahçup olmama kaygısı var ki onlar apayrı mevzu. 



Yorgunluklar her geçen gün tırmanıyor haliyle ve eskisi gibi koşturamıyorum bugünlerde. Ama hepsi bir düzene girecek elbet.

Doğumdan 2 ay sonra da kardeşimin düğünü var diyeyim hepten şenlik yerine dönsün burası :) Nereye nasıl yetişeceğimi şaşırmış durumdayım anlayacağınız.
Neyse sırayla ve güzelliklerle hepsi tek tek gerçekleşecek inşallah. Siz yine de bana güzel dua ve dileklerinizi göndermeyi unutmayın, can takipçilerim...

Not: Bebek tekstilleri, oda ve hastane süslemeleriyle ilgili tüm detayları zamanı geldikçe paylaşacağım. Hepimizin işlerinin yolunda gittiği ballı kaymaklı bir hafta olsun :)


22 Ocak 2015 Perşembe

Brunch Sofraları

Ve yine güzel bir cuma günü! Hangi cumaya kötü diyebiliriz ki bizi dinlenip deşarj olacağımız, sosyalleşebileceğimiz haftasonuna bağlıyorken? Bugünkü yazım pazar günü için. Bu hafta için programınız nedir bilmiyorum ama aşağıdaki sofraları görünce birilerini toplayıp bruncha davet etmek isteyeceğiniz kesin :) Büyük sofralar hazırlayıp birilerini yemeğe çağırmayı o kadar özledim ki (o kadar uzun saatler hazırlıklara izin vermiyor minnoş epey zamandır) bu yazı bana da ilaç gibi geldi.



Çubuklara sarılı veya dizili kahvaltılıklar hem pratiktir hem de masaya boyut kattığı için sunum açısından zengin gösterir.





Ekmek ve hamur işleri için ayrı bir köşe yaratabilirsiniz. Hatta bunları sepetlerde sergilemek sizi ve misafirlerinizi tam bir hafta sonu pikniği moduna sokacaktır.


Bol malzemeli waffle köşesine ne dersiniz? Dikkat, bu köşeyi gören kahvaltıyı yabana atabilir ;)


Davetin adı brunch oldu mu elbette sadece kahvaltılıklarla kurtaramazsınız. En az 2-3 çeşit de hafif aperatifler hazırlamak gerekir. Bunu da füme et veya somonlu kanepelerle çözebilirsiniz.


"Baby it' s cold outside" davetinizin ana başlığı bile olabilir. Dışarısı soğuk ama sizin masanız davetkarlığıyla konuklarınızın içini ısıtacak.

Çok katlı geniş servislerinizi ana sunum alanı olarak kullanabilirsiniz.


Bu servisleri meşrubat veya sıcak içecek köşesinde de kullanmak güzel bir etki yaratacaktır.


Çocukları unutmak olmaz, o sütler içilecek! Farklı şekilde sergilerseniz daha bir coşkuyla şişelere sarılacakları kesin.


Veya bir brunchın en keyif anlarından biri de bir kadeh şampanyanızı yudumlarkendir...

Külahta sunum hem şık ve sevimli duracak hem de dökülme derdini ortadan kaldıracaktır.


Atıştırmalıkları porsiyonluk hazırlamak ise tam simetri sevenlere uygun bir sunum şekli, aslında çok da pratik. 

Şu andan sonra bana size afiyet bal şekerler olsun demek düşüyor. Hadi bakalım önce kimleri davet ediyorsunuz bu pazar, listenizi yapın, sonra da menüyü belirleyin! 
Keyifli bir hafta sonu olsun hepimize... 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...