Dikey Bahçeler

Günümüzde metrekare olarak küçülen evler, teraslar, balkonlar bizi ruhumuzdaki doğaya dönme arzumuzla farklı çözümler aramaya yöneltiyor. Bunlardan biri de kuşkusuz dikey bahçeler. Binaların bu kadar çok katlı, alanların bu kadar dar olduğu yerlerde yeşilden de uzaklaşmamak adına türetilen bir seçenek.

Gerçek bahçenin yerini tutar mı sizde bilmiyorum ama ben yeşilin her tonuna ve her şekilde kullanımına tavım. 

Bir kaktüs çeşidi olan terrariumların kullanımı son zamanlarda bir hayli revaçta. Öyle ki bunların tanzimiyle ilgili workshoplar bile sık sık tekrarlanıyor. Farklı ebat ve renkteki versiyonlarından bir kolaj dikey bahçeniz için güzel bir alternatif oluşturulabilir. Suya olan minimum ihtiyacı ise bakımını daha da kolaylaştırılır.

Banyolarda daha ferah ve taze bir görünüm yaratmak için dikey bahçelerden faydalanabilirsiniz. 

"Dikey bahçeleri diktik, peki nasıl sulanacak bunlar?" dediğinizi duyar gibiyim. Eğer çok yoğun, geniş yapraklı bitkiler kullandıysanız iç taraflarına ince sulama tüpleri yerleştirebilirsiniz. Eğer toprağını görebildiğiniz daha ufak çiçekli bitkilerden oluşuyorsa tanziminiz, yüzeyden fısfıslı sulama uygulayabilirsiniz. 

Meyve sebze yetiştirmeye elverişli alanlar yaratırsanız minicik bir balkonda bile dalından, toprağından taze ürünlerinizi yetiştirebilirsiniz.

Diğer bir yetiştirme seçeneği ise mutfakta kullandığımız nane, maydonoz, tere, biberiye, fesleğen gibi mis kokulu otların ufak fidelerde sergilenmesi. Bir dipnot da şöyle vereyim. Mutfakta saksıda yetiştirdiğimiz maydonozun eve bereket, bolluk ve para getirdiği... Batıl inanç olabilir ama denemekte fayda var ;)

Evinizin giriş kapısını daha küçük çaplı yeşillik ve çiçeklerle süsleyebilirsiniz.

Bahçenizde veya evinizin herhangi bir yerinde paravan kullanıyorsanız, onları renklendirmenin en güzel yöntemi. 

Hayalgücünün sonu yok...

Pet şişeler yerine minik yatay saksılar da kullanabilirsiniz.

Bu farklı dizaynları sevdiniz mi? Favoriniz hangisi?

Zen Bahçeleri

Uzakdoğa dosyamızın 3. ve son konusu "Zen Bahçeleri". Kapalı mekanlarda sadece objelerle bile ferah ve iç açıcı ortamlar yaratmayı başaran Zen felsefesinin bir de bahçelerini hayal edin... İşte bugün o bahçelerdeyiz.

Su sesinin iyileştirici ve yatıştırıcı etkisi bugüne bugün bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Bahçenizde ya böyle tepelerden akan ya da bir köşede usulca şırıldayan minik bir çeşme mutlaka olmalı.

Buddhalar bahçede de yer almalı mutlaka...

İrili ufaklı ama belli bir nizam içinde konumlandırılmış taşlar da önemli bir detay.

Uzakdoğunun neredeyse sembolü haline gelmiş, meditasyonda bile lotus oturuşu bulunan nilüferler unutulur mu hiç?

Taş ve bitki birlikteliğine çok şık bir örnek. Sade ve kendi içinde tutarlı.

Böyle güzel bahçe yaptıktan sonra karşısına geçip keyfini de çıkarmak gerek. Yine doğal tonlarda seçeceğiniz şezlongları toprak tonlarında veya açık renkte minderlerle kombinleyebilirsiniz.

Bahçeniz yoksa alternatif var! Salonunuzun veya yatak odanızın bir köşesine koyacağınız fanus içi aranjmanlarla huzur veren bir köşe oluşturabilirsiniz.

Farklı bir tak örneği ama kesinlikle çok estetik.

Gece aydınlatmaları doğru yapılırsa peyzajınızdan daha çarpıcı bir etki alırsınız. Bu konuda bir peyzaj mimarıyla çalışmanızı öneririm.

Bu kadar konunun üzerine işi tatlıya bağlamasam olmaz ;) 

Yazın sıcak günlerine ferah bir etki katmak için Zen bahçe fikirlerini kendi bahçelerinize uygulayabilirsiniz.

Home & Garden Fuarı 2014

Geçtiğimiz hafta Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı' nda gerçekleşen Home & Garden fuarı sınırlı sayıda ancak seçkin firmaları ağırladı. Ev ve bahçe alanında kendini ispat etmiş değerli firmaların yer aldığı fuar son trendleri prototip halinde bulabileceğiniz nitelikteydi.

İtalyan mobilyasının hakkını veren Visionnaire her zamanki iddialı ve göz alıcı tasarımlarıyla göz dolduruyor. Üstelik artık bahçe mobilyasında da bu iddiasını sürdürüyor.

Fuarın en iç açıcı standlarından biri de O-Design firmasına aitti. Aynı zamanda Dedon markasının da Türkiye temsilcisi olan bu mimarlık ofisi hazırladığı konsept bölümlerle ruhumuzu açtı. Markanın sahibi Oya Oğurcu dinamik doğasını bu fuarda da yansıtmıştı.

Sette yine Bahçe Fuarı' ndaki gibi geniş bir standta çok sayıda bahçe mobilyası sergiledi, üstelik diğer fuardan da çoğu farklı modellerle.

Anna Fresko' nun yalın ve çarpıcı stili fuarda da göz dolduruyordu. Farklı malzemelerle değişik dokuları başarılı bir şekilde harmanlayan firma evlerinde karakteristik bir ruh isteyenlerin ilk tercihi.

"Evinizi Yuvaya" dönüştüren ince detayların geçtiği bir adres de House2Home' un Beylerbeyi' ndeki mağazası. Burada ev ve bahçe için bulabileceğiniz aksesuarların hepsi birbirinden şık ve sevimli.

İç mekanlarda tırabzan tercihiniz pleksiglass ürünlerse en çok modele sahip Pleksi firmasını ziyaret edebilirsiniz.

Fuarın İtalya' dan da misafirleri vardı. Düğünün en önemli unsurlarından düğün pastası, gelinlik ve ayakkabı üçlemesi üzerine bir stand açmıştı pasta şefleri Marco Democratico ve Davide Francesca ile gelinlik tasarımcısı Domo Adami. 

Linklerine buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.

Rubinia

Sicis

La Pot firmasının birbirinden şık saksılarıyla sizi daha önce de tanıştırmıştım. 

Biraz hantal gibi görünse de başarılı bir tasarım. Bu da Sette' den.

Bio Design

Ece Mobilya' nın bu takımı da oldukça şık ve tarz.

Bahçe ve peyzaj düzenlemeleri için firmalar da fuarda yerini almıştı. Bir tanesi de İnce Botanik' ti.

Fuarın bir sürpriz ismi de Nişart Gallery idi. Açıkça söylemek gerekirse fuar ortamından sonra bir anda karşıma bu alanda tam anlamıyla yorgunluğumu attım. Ben de sizi beğendiğim eserlerle baş başa bırakıyorum.