balkon-çiçekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
balkon-çiçekleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2014 Salı

Dikey Bahçeler

Günümüzde metrekare olarak küçülen evler, teraslar, balkonlar bizi ruhumuzdaki doğaya dönme arzumuzla farklı çözümler aramaya yöneltiyor. Bunlardan biri de kuşkusuz dikey bahçeler. Binaların bu kadar çok katlı, alanların bu kadar dar olduğu yerlerde yeşilden de uzaklaşmamak adına türetilen bir seçenek.



Gerçek bahçenin yerini tutar mı sizde bilmiyorum ama ben yeşilin her tonuna ve her şekilde kullanımına tavım. 


Bir kaktüs çeşidi olan terrariumların kullanımı son zamanlarda bir hayli revaçta. Öyle ki bunların tanzimiyle ilgili workshoplar bile sık sık tekrarlanıyor. Farklı ebat ve renkteki versiyonlarından bir kolaj dikey bahçeniz için güzel bir alternatif oluşturulabilir. Suya olan minimum ihtiyacı ise bakımını daha da kolaylaştırılır.



Banyolarda daha ferah ve taze bir görünüm yaratmak için dikey bahçelerden faydalanabilirsiniz. 





"Dikey bahçeleri diktik, peki nasıl sulanacak bunlar?" dediğinizi duyar gibiyim. Eğer çok yoğun, geniş yapraklı bitkiler kullandıysanız iç taraflarına ince sulama tüpleri yerleştirebilirsiniz. Eğer toprağını görebildiğiniz daha ufak çiçekli bitkilerden oluşuyorsa tanziminiz, yüzeyden fısfıslı sulama uygulayabilirsiniz. 



Meyve sebze yetiştirmeye elverişli alanlar yaratırsanız minicik bir balkonda bile dalından, toprağından taze ürünlerinizi yetiştirebilirsiniz.




Diğer bir yetiştirme seçeneği ise mutfakta kullandığımız nane, maydonoz, tere, biberiye, fesleğen gibi mis kokulu otların ufak fidelerde sergilenmesi. Bir dipnot da şöyle vereyim. Mutfakta saksıda yetiştirdiğimiz maydonozun eve bereket, bolluk ve para getirdiği... Batıl inanç olabilir ama denemekte fayda var ;)



Evinizin giriş kapısını daha küçük çaplı yeşillik ve çiçeklerle süsleyebilirsiniz.


Bahçenizde veya evinizin herhangi bir yerinde paravan kullanıyorsanız, onları renklendirmenin en güzel yöntemi. 




Hayalgücünün sonu yok...


Pet şişeler yerine minik yatay saksılar da kullanabilirsiniz.





Bu farklı dizaynları sevdiniz mi? Favoriniz hangisi?

27 Eylül 2013 Cuma

Aslında "O" Bir Peyzaj Mimarı! Röportaj #2

Geçenlerde de bahsetmiştim, yaz bitip sonbahar geldi mi yaz paniğim tutar. Bu yaz yapılacak başka bir şey var mıydı yok muydu diye bir sorgularım kendimi. Yine bu durumdan hareketle son yaz temalı ama aynı zamanda sonbahara girişi yapan bu yazıyı paylaşmak istiyorum....

Bu ayki röportaj konum peyzaj mimarisi ve konuğum peyzaj mimarı Mine Beşoğul Açık. Aslında siz onu Moda Meleği olarak tanıyorsunuz. Mesleğini severek seçmiş olsa da günlük hayatta hobisinin ağır basmasından dolayı modaya kaymış durumda ve benden kıdemlice bir blog yazarı :) üstadlara saygı!

Bugün onu peyzaj mimarı kimliğiyle tanıyacağız bir de.


* Merhaba Mine bize biraz kendini tanıtır mısın?

1987 İstanbul doğumluyum. Anne ve babamın mimar olmasının etkisiyle bir heves 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı bölümüne girdim. Girdikten sonra biraz pişman olsam da artık her şey için çok geçti. Başa gelen çekilir diyerek yola devam ettim :) Şu an e-ticaret sektöründe ve blogger olarak faaliyet gösteriyorum.




* Peyzaj mimarlığının kapsamına neler giriyor?

Yaptığımız iş tam anlamıyla çevre düzenlemesi. Yaşam alanlarını görsel ve fonksiyonel olarak kullanıcıya tasarlamak. Villa bahçeleri, otel peyzajları, rekreasyon alanları, ana yollarda etrafınızda gördüğünüz tüm düzenlemeler peyzaj mimarlarına ait.

* Sence iyi bir bahçe tasarımının sırrı nedir, nelere dikkat edilmeli?

 Peyzaj mimarları çevre düzenlemesini genelde şöyle tanımlar: Çok güzel bir kadının makyajlı ve makyajsız halini düşünün; makyaj güzelliği ön plana çıkarır, gösterişli kılar. Bizim işimiz de böyle, bir yapı ne kadar güzel tasarlanmış olursa olsun eğer başarılı bir peyzaj düzenlemesi yoksa bu çok bir anlam ifade etmez.




* Yeni yapılan sitelerde yeşil alan var gibi görünse de göz alabildiğine çim, dönemsel birkaç çiçek ve cılız birkaç ağaçtan öteye gidemiyor bu durum. Bunun önüne nasıl geçilebilir sence? 

Kullanıcılar hala peyzaj düzenlemesi konusunda yeterince bilinçli değil. Örneğin bir toplu konut içerisinde çim alan ve havuz varsa onlar için bu iyi ve yeterli bir peyzaj uygulaması. Bir yönden hak veriyorum aslında, insanlar yeşil alana o kadar hasretler ki, az bir çim alan bile onları tatmin edebiliyor. Fakat bu durumun önüne geçilmesi, sizin de söylediğiniz gibi bilinçlenmesi gerekiyor. Firmaların maliyetlerden kaçmaması ve işi uzmanlarına bırakması burada kilit nokta oluşturuyor.

* Mevcuttaki bir ormanlık koruluk alanda tüm ağaçları kesip sıfırdan bir şeyler yapmadan ormanı koruyarak yaşam alanı oluşturulamaz mı? Ulu çınarların bulunduğu bir sitede oturamayacak mıyız?

Mümkün olabilir. Esasen buna en güzel örnek babam. Altunizade Hilal Konakları' nın projesi babama ait. Alanda çok yıllık çam ağaçları bulunuyordu. Sırf ağaçların kesilmemesi için bina yerleşimlerini projede ağaçların arasına dağıtarak tasarladı.

* Harika! Benim de hayalimdeki bir görüntü işte bu :)

Aynen öyle. Kaldırılması zorunlu olan birkaç ağacın da taşınarak yeri değiştirildi. Aslında mimarların da bu konuya hassasiyet göstermesi gerekiyor.Mimar ve peyzaj mimarları bir proje söz konusu olduğunda kesinlikle koordineli çalışmalı. 

* Çiçek tanziminde dikkat etmemiz gereken noktalar nedir?

Bir alanın bitkilendirilmesini yapmadan önce başarılı bir survey çalışması yapılmalı. Alanın toprak yapısı, hava şartları, bitkilerin o alana uyumlu olup olmadığı, bakı ve benzeri özellikler iyice değerlendirilmeli. Daha sonra ise görsellik tabii ki ve kullanılan bitkilerin renk ile yapı uyumu-yerleşimi. Gerekli değerlendirmeler yapılmadan önce görsellik ön planda tutulursa yapılan çalışmadan belki de bir yıl sonra eser kalmayabilir. Daha uzun vade düşünülerek görsellik ikinci sıraya konulmalıdır.

* Gözünü kapadığında hayalinde canlanan, olmasını istediğin bahçe/park/rekreasyon alanı nasıl bir yer?

Bence Green Park ve Hyde Park başarılı peyzaj örnekleri. Gözümü kapattığımda şu an tam da orada olmak istiyorum! :)




* Önümüz sonbahar malum. Bu mevsimde bahçemizde balkonumuzda yaratabileceğimiz yeşil alanlarla, çiçeklendirmeyle ilgili birkaç tüyo verebilir misin takipçilerime?

Tabii ki. Sonbahar aylarında dikime uygun çiçekler nergis, sıklamen, sümbül, çiğdem ve tabii ki kasımpatı.



Çiçeği burnunda anne olarak bu yoğun bebekli günlerinde teklifimi geri çevirmeyen ve bu keyifli röportajı veren sevgili Mine' ye tekrar teşekkür ediyorum.

21 Mayıs 2013 Salı

Bahar Geldi Ama Bahçem Yok!

Bahar geldi ama bahcem yok..!
Siz de benim gibi her bahar geldiğinde bir sene sonraki bahar için bahçeli ev dileğiyle yanıp tutuşanlardan mısınız? Cevabınız evet ise aynı kaderi paylaşıyoruz, ama gelin kaderimize küsmeden kendi bahçemizi kendi balkonlarımızda yaratalım...
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki çiçek bakmak hem sabır hem de sevgi işi. 6 ay sadece sap kalan 4 saksı orkidemizin coşarak açmasıyla birlikte bizim de evde çiçek sevgisi coştu. Ve sonunda gördük ki bu iş hakikaten sevgi de istiyor. Onlarla konuşmak, onlara dokunmak bu işin büyük bir parçası.
Bu sevgimizi gören ailelerimiz de bizlere gelişlerinde ellerinde birer saksı çiçekle evimizi şenlendirdiler sağolsunlar. Biz de bir tatil dönüşü Sapanca' dan "achmean" adında olduğunu duyduğumuz pembe bir saksı çiçeği aldık. Renkleri salonumuza ayri bir hava katti. 
Gelelim balkonumuza; limon ağacı isterken bulup aldığımız kumkuat ağacı bizi önce hüsrana uğrattı aslında. Aldıktan 2 hafta sonra tüm yapraklarını ve meyvelerini döktü ama dediğim gibi sabırla suladık, bekledik ve şimdi tekrardan yaprak verdiğini görmek bizi heyecanlandırıyor. Şimdi ise bir türlü renk beğenemediğim, genelde Avrupa' da komple blokların bir ahenk içinde sıraladığı balkon demirine asılan rengarenk petunyalarda gözüm. İnşallah mevsimi geçmeden bir renk beğenip balkondaki yerine asabilirim. 
Balkonunuz müsaitse yerleri çim halıyla kaplatıp bahçe efektini yükseltebilirsiniz ama bu yapay bir görüntüye de sebep olabilir; dengeyi iyi kurmakta fayda var.
Balkonunuzun büyüklüğüne göre bahçe mobilyaları tercih edebilirsiniz. Her bütçeye uygun teak, okaliptüs ağacı gibi çesitli ağaçlarda 2-4-6 ve daha fazla kişi için ideal mobilyalar mevcut. Eğer ağaç kullanmak istemiyorsaniz hem sıcaklık katmak hem de klasik metal renklerinden uzaklaşarak yeşille en güzel uyum sağlayan sıcak renk, enerjisi yüksek kırmızıyı tercih edebilrisiniz.
Ve son günlerde beni en çok etkileyen, dinlendiren çiçeği sizinle paylasmak istiyorum; mimoza... Aslında ağaç da olan bu bitkinin 4 en popüler türü var. Aslında bu bir akasya türü ama evde bakabileceğiniz saksı tipi de mevcut kumkuat gibi. Hemen her toprakta yetişir, sıcağa ve susuzluğa da dayanıklıdır ancak buna aldanılmamalı çünkü çok sıcakta veya susuzlukta çiçek açmaz ya da hemen döker. Yarın ilk işim Bahçeşehir botaniğe gidip saksi türü mimoza sormak olacak. 







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...