Zen Bahçeleri

Uzakdoğa dosyamızın 3. ve son konusu "Zen Bahçeleri". Kapalı mekanlarda sadece objelerle bile ferah ve iç açıcı ortamlar yaratmayı başaran Zen felsefesinin bir de bahçelerini hayal edin... İşte bugün o bahçelerdeyiz.

Su sesinin iyileştirici ve yatıştırıcı etkisi bugüne bugün bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek. Bahçenizde ya böyle tepelerden akan ya da bir köşede usulca şırıldayan minik bir çeşme mutlaka olmalı.

Buddhalar bahçede de yer almalı mutlaka...

İrili ufaklı ama belli bir nizam içinde konumlandırılmış taşlar da önemli bir detay.

Uzakdoğunun neredeyse sembolü haline gelmiş, meditasyonda bile lotus oturuşu bulunan nilüferler unutulur mu hiç?

Taş ve bitki birlikteliğine çok şık bir örnek. Sade ve kendi içinde tutarlı.

Böyle güzel bahçe yaptıktan sonra karşısına geçip keyfini de çıkarmak gerek. Yine doğal tonlarda seçeceğiniz şezlongları toprak tonlarında veya açık renkte minderlerle kombinleyebilirsiniz.

Bahçeniz yoksa alternatif var! Salonunuzun veya yatak odanızın bir köşesine koyacağınız fanus içi aranjmanlarla huzur veren bir köşe oluşturabilirsiniz.

Farklı bir tak örneği ama kesinlikle çok estetik.

Gece aydınlatmaları doğru yapılırsa peyzajınızdan daha çarpıcı bir etki alırsınız. Bu konuda bir peyzaj mimarıyla çalışmanızı öneririm.

Bu kadar konunun üzerine işi tatlıya bağlamasam olmaz ;) 

Yazın sıcak günlerine ferah bir etki katmak için Zen bahçe fikirlerini kendi bahçelerinize uygulayabilirsiniz.

Chinoserie

Chinoiserie yazması pek havalı olan ama Türkçe' ye Çin'vari- Çin işi gibi "bayağı" bir şekilde çevrilen aslında epey havalı bir dekorasyon akımı :) Chinoiserieyi Çin' den başka dünyanın her yerinde görebilirsiniz. Çünkü Çinlilerin "aman chinoiserie tarzda döşeyelim evimizi" gibi bir kaygısı yok. Zaten var olan kültürel miraslarını yüzyıllar boyunca kullandıkları her aksesuara, tekstile ve mobilyaya yansıtmışlar.

Peki Çin dışındaki dünyanın bu chinoiserie merakı nedir acaba? Fazla gezemediğim bir iş seyahati kapsamında 6 günlük Guangzhou ve 1 günlük Hong Kong turumu düşünecek olursak Çin' in malum epey mistik bir yanı var. Yüzyıllar boyunca süregelmiş gelenekleri, farklı anatomik yapıları, dilleri, ritüelleri ve büyük nüfusuyla her daim ilgi uyandırmış.  

Bu ilgi elbette dekorasyona da yansımış. Çin ile ilgili tüm figürler, çiçek motifleri, pagoda gibi mimari yapılar desenlerin ve objelerin kahramanı olmuş.

Mavi desenli porselenler ise chinoiserienin temel rengi.

Bitkiler duvar kağıdıyla bütünlük sağlayabilir. 

Yukarıda krem ve bej tonlarının mavi tonlu zarif duvar kağıtları ve vazolarla uyumunu görebilirsiniz, sağdaki pagodaya da dikkat çekerim.

Ve dev pagoda ile Çin' e hoşgeldiniz!

Artık chinoiserie hakkında görüşlerinizi alabilirim ;) 

Not: Daha fazla görsel için Pinterest' teki hesabımızı ziyaret edebilirsiniz. Yarın Zen Bahçeleri...

Uzakdoğu, Zen ve Sakuralar

Yatıştırıcı, sakin bir müziğin etrafınızı sardığı, aydınlık ve yalın döşenmiş bir odada kim huzur bulmaz ki? O sebeple çok yoğun ve karmaşık iş hayatı olanlara hep Uzakdoğu' nun dingin stilini tercih etmelerini önermişimdir. 

Haftaya renkli bir başlangıç yapmak için severek takip ettiğim blogger Sergül Kato' nun blogu için Japonya' da fotoğrafladığı sakuralara yer vermek istiyorum. Sakura kiraz çiçeği demek, baharın gelişini de müjdelediği için Japon ve Uzakdoğu dekorasyon detaylarında sıkça karşımıza çıkar. (Sergül Kato' nun blogu için buraya tıklayabilirsiniz.)

Aslına bakarsanız Uzakdoğu geniş bir kavram. Ben de bu yüzden bu konuyu üçe ayırmaya karar verdim. Dosyamızı bugünkü Zen felsefesiyle açıyoruz, yarın "Chinoserie" ve çarşamba günü ise "Zen Bahçeleri" ile tamamlayacağız.

Koyu renk açık renk hiç farketmez, önemli olan sadelik ve yalınlıktır. Abartıdan uzak, düz hatlı mobilyaların hayat veren renklerde ancak yine sade objelerle kombinlenmesi tam da Uzakdoğu felsefesini ortaya koyacaktır. 

Tapınakların baş tacı Buddha heykellere yer vermeden olmaz tabii ki. Buralara seyahat eden çoğu turist de evine irili ufaklı bu büstlerden almadan pek dönmez.

Doğal malzemeler kullanmak doğayla iç içe yaşamanın bir diğer gerekliliğidir aslında. Hantal olmayan ahşap mobilyalar, bambularla rahatlıkla bir arada kullanılabilir.

Bu fotoğraf tam bir özet gibi. Arka planda sakuraların can kattığı yatak odasında koyulu açıklı kullanılmış doğal malzemeler, orkide, ruhunuzu ferahlatması için kokulu bir mum ve büst. 

Bu görsel aslında doğunun biraz daha oryantalist tarafını yansıtıyor. Tercih edilen yastıkların renkleri ve desenleri bunu vurguluyor. Tabii Çin veya Japon harfleri, dragonlar ve ying yangsız bir Uzakdoğu dekorasyonu olabilir mi?

Camlarla şeffaf geçişler yaratılarak alanlar daha da ferahlatılır. Bir diğer amaç da doğayı iç mekanlara katmaktır.

Doğal malzemeler daha nasıl bir yoğunlukta kullanılabilirdi ki? Paravan görevi gören bambular, tahtadan havluluk ve bir kayalıktan koparılmış kadar doğal taş lavabo. Kusursuz!

Özellikle banyolarda uygulanacak bu tarz kesinlikle temizlik hissini de vurguladığı için tercih edilmeli diyorum.

Az ve gösterişsiz eşyalar, yok denecek kadar az yer tutan aydınlatmalarla pozitif enerjinin mekanlarda rahatça dolaşabilmesi temel amaçtır zen felsefesinde.

Doğu kültürünü betimleyen görsellere de duvarlarda sık sık yer verilir, tabii ki yine en yalın haliyle.

İşte bunlar da Uzakdoğu sofraları. Benim gibi hep aynı ortamda aynı eşyalarla yemek yemekten sıkılanlardansanız mutlaka arada bu sadeliğe de sofralarınızda yer vermelisiniz.

Bitkilerin ön plana geçtiği ama göz yormayan bir dekorasyon.

Ayrıca bitki demişken, son günlerin yeni trendi bir kaktüs türü olan succulentlerin irili ufaklı cam fanuslar içinde sergilenmesi zen dekorasyonunuza çok güzel bir eşlikçi olacaktır.

Daha fazla görsel için Pinterest hesabımızdaki boardumuzu ziyaret edebilirsiniz. Yarın aksesuar detaylarındayız. Chinoserie! Takipte kalın... Mutlu bir hafta olsun hepimize...