30 Nisan 2013 Salı

Çiçekli Sofralar

Yemek yapmak, misafir ağırlamak ve o büyük emekle yapılanları ayrı bir özen ve farklı sunumlarla konuklarıma ikram etmek evdeki ennn keyifli anlarımdandır... Hele ki beklenmedik tarifler deneyip gelenleri şaşırttıysam, o yemekler ayıla bayıla yendiyse değmeyin keyfime :)

Tabi bu güzellikleri sunmanın birkaç ufak püf noktası var. Öncelikle açık büfe değil de masa oturma düzeninde bir davetse verdiğiniz, yemek takımınıza uygun renklerde ve tarzda bir masa örtüsü sererek başlamak gerek. İster sade, ister spor, ister dantelli ve klasik bir modeli tercih edin fark etmez, yeter ki genel konseptinizle uyumlu olsun. Örneğin çok iri ve koyu desenli bir yemek takımınız varsa tavsiyem daha düz renklerde masa örtüleri seçerek hem örtünüzle elegan bir çizgi oluşturun hem de arka plandaki sadelik yemek takımınızı daha ön plana çıkarsın. Varsa suplaları ve gerekli tüm materyalleri yerleştirdikten sonra ufak dokunuşlarda sıra. Mesela, çatal bıçak yastığı kullanarak sofraya hem ağırlık katabilir hem de özellikle kaşıkların örtüye leke bırakmasına engel olabilirsiniz. Bernardo' da uygun fiyatlı seçenekleri de mevcut. ( http://shop.bernardo.com.tr 


Olmazsa olmaz dediğim ve bu yazımın temelini oluşturan çiçekler! Tercihim canlı çiçekten yana olsa da aranjmanı zevkle yapılmış ve kuruluğunu çok belli etmeyen yapay çiçekler de kullanılabilir elbet. Mis kokusu ve enfes renkleriyle masanızı şenlendirirken sizin ve misafirlerinizin gözünü gönlünü açacaktır. İşte bu haftasonu gelen misafirlerimiz için hazırladığım sofra! Bu kez beyaz gül ve lila kırçiçeği tercih ettim. Masa sunum ve kişi sayısı bakımından kalabalık olduğundan az hacimli bir seçim yaptım. 



Kırmızı meyvelerin eşlik ettiği bir kahvaltı soframda ise kırmızı hüsnüyusufları kullanmıştım.


Yine kırmızı hüsnüyusufları kullandığım bir sofra ise kırmızılı kadehlerle kombinlediğim bir el yapımı makarna şovu sonrası yenen yemeğimiz içindi. (not: El yapımı makarna şovu ve tarifi ise çok yakında blogda başka bir postun konusu) (tarif için buraya bir tık)


Şu an İstanbul' daki laleler malesef kendinden geçmeye başladı. Ee mayısa geldik, "lale devri" bitiyor haliyle. İşte bu döneme denk gelen bir arkadaş grubum içinse pembe laleli bir masa hazırlamıştım.




Şimdilik çiçekli sofralar paylaşımlarımı burada kesiyorum. Mevsimler değiştikçe dönemi gelen mis gibi çiçekli diğer sofralar yine burada olacak. Bu arada eklemek istediğim ve eksikliğini hissettiğim bir konu ise çoğu çiçekçinin dükkanlarında hep aynı tarz çiçekleri bulundurmaları. İçeri girersiniz ve renk renk gerberalar, birkaç çeşit kasımpatı, gül, lilyum... Gerisi de ya saksı çiçeği ya da yapay çiçek! Halbuki mevsimine göre frezyalara, lalelere, şakayıklara, nergislere hatta nilüferlere daha bol yer verilse cicili bicili aranjmanlar yapılsa güzel olmaz mı? 

Her daim mağazasında farklı çiçeklere de yer veren birkaç çiçekçi tavsiye edeyim.  

Sabuncakis ( Etiler, Beylikdizi ve Yeşilyurt şubeleriyle ) http://www.sabuncakis.com/
Eren's Flowers (Reşitpaşa) http://www.erensflowers.com/
La Maison de Fleurs ( Kuruçeşme ) http://www.lmdfleurs.com/
Lily Çiçek ( Şişli, Göztepe ) http://www.lilycicek.com/list/list.asp?ktgr_id=1004
Bunlar genelde fiyatları biraz daha yüksek olan tasarım buketler yapan firmalar. Daha hesaplı bir adres isterseniz ise benim de zaman zaman alışveriş yaptığım Bahçelievler' de bulunan Çınar Çiçekçilik http://www.cinarcicek.com/  diğer bir alternatif olabilir. 

Çiçek kokulu günler diliyorummm :) 






23 Nisan 2013 Salı

"23 Nisan"


Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk' ümüzün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Çocuklarımızın huzur ve barış dolu bir dünyada çocukluklarını tüm saflıklarıyla yaşayabilmeleri dileklerimle... 


22 Nisan 2013 Pazartesi

Şehir Merkezindeki Lüks Kaçış

Sevgili Takipçiler, 

Bu ara Decoridea otel dekorasyonlarından gidiyor. Siz deyin kış miskinliğini üzerinden atıyor ben diyeyim özel kutlamalar kutlamalar :)

Sebep ne olursa olsun, sizler için çekim yapmak çok eğlenceli. Özellikle de gelen yorumları merakla beklemek.. Bu hafta çekim yaptığım otel Taksim Tepebaşı' nda 2012 yılı içerisinde açılan Rixos Pera İstanbul Hotel. 1800lü yılların sonlarından kalma bu 3 bloktan oluşan ve yenilenen tesis Haliç ve Pera manzaralı olmak üzere 116 adet lüx odadan oluşuyor. İç mimarisinde ise yerli ve yabancı pek çok mimarla çalışılmış ve epey emek harcanmış. Örneğin lobide yer alan 8 adet mermer sütun yekpare olarak İtalya' dan getirilmiş. Spası ve fitness merkezi de bulunan neo-klasik stilde dizayn edilmiş bu oteli bir tura çıkalım şimdi... 









Eğer böyle sarı varaklı detaylardan hoşlanıyorsanız banyo dolabı yerine giyinme odanızı veya yatak odası takımınızın mobilyasını bu şekilde yaptırabilirsiniz. Gelelim odalara..






Tavanda yer alan bu süslemeler ve minik İstanbul resimleri oldukça başarılı. Odaya görkemli bir hava katmış, kendinizi tavan süslemeleriyle ünlü Beylerbeyi Sarayı' nda hissetmemeniz işten bile değil. 


 Siyah-beyaz yer karoları her daim çok elit ve klasiktir; benim de favorimdir. Genelde holler ve geniş ev girişlerine daha çok yakıştırsam da banyo uygulaması gibi dar bir alanda bile çok şık durmuş. Son zamanlarda banyo dekorasyonuyla ilgili çok beğendiğim diğer detay ise seramiklerin veya mermerlerin es geçilerek duvarların kağıt kaplanmasıdır. Daha "soğuk" ve "ruhtan uzak" olan bu bölümlerin havasını bir anda değiştiriyor ve bence biraz daha "odalaştırıyor". Alt fotoğrafta gördüğünüz sağlı sollu pencereler açılıp kapanabiliyor ve böylece istendiği zaman gün ışığı banyoya kadar ulaşabiliyor.








Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...