24 Mart 2014 Pazartesi

Magazin: Kermeste Neler Yaptık?

Herkese mutlu ve umut dolu bir hafta diliyorum. 
Ocak ayında Bursa' da Crowne Plaza' da gerçekleşeceğini duyurduğum Türk Anneler Derneği kermesi-alışveriş şenliği için geçen hafta Bursa' daydım. Tam bir şenlik havasında geçen bu keyifli organizasyonda derneğe ve emeği geçen herkese teşekkür etmek istiyorum. Tüm detaylar son derece profesyonelce düşünülmüştü ve hiçbir aksaklık yaşamadık. 

İşte bize ayrılan masamızın koordinasyonu. Kalabalık yığılmadan tüm dizayn bozulmadan önce çektiğim kareler...
Kermesle ilgili beni en çok heyecanlandıran noktalar, takipçilerimle buluşacak olmak ve Decoridea' nın ürünlerinin sanal ortam dışında ilk defa görücüye çıkacak olmasıydı. İkisinin de tadı damağımda kaldı gerçekten. Özellikle İstanbullu takipçilerimin "İstanbul' da da böyle bir organizasyon istiyoruz" taleplerine göz kırpmıyor değilim, çok çok keyifli ve eğlenceli bir deneyim oldu çünkü benim için.

Yakında blogta da paylaşacağım yeni ürünlerimiz tepsi örtüleri ve marshmellowlu kokoş kavanozlar da masamızda yerlerini aldı.


Yepyeni bardak altı örtülerimiz.

Olmazsa olmazlarımız masa örtüleri ve runnerlar.


Her daim en sevilen yastıklarımızdan ekoselilere çuha oyun örtülerimizle
ayrı bir köşe yaptık.  

Ve bu ara gözdemiz olan kek ve cupcake süsleme kitleri Meri Meri' lerimiz.


 Kermesin katılımcılarından biri de değerli modacı Erol Albayrak' tı. Kendisiyle standlarımız komşu olduğundan sohbet etme fırsatını da buldum. Önceki haftanın Fashion Week koşturmacalarını ancak toparlayıp gelebilmişti. O kalabalığa rağmen keyifli sohbetimize vakit ayırdığı için teşekkür ediyorum buradan da kendisine. 



Standımızı şenlendiren tüm ziyaretçilerime, "özellikle sizin için geldim" diyen kıymetli takipçilerime, "en güzel stand bu olmuş" dediklerini duyduğum yoldan geçenlere :), alışverişleriyle ürünlerimin ne kadar beğenildiğini bana tekrar hatırlatan değerli müşterilerime kucaklar dolusu teşekkür ediyorum. 

Ve o gün bana desteğe gelen eşim, kardeşim ve teyzeme ayrıca teşekkür ederim :D eeeeeee bu da TadBazaar selfie' si olsun. 

18 Mart 2014 Salı

Kütüphanemizden #1 Dorian Gray' in Portresi

"Decoridea benim evim, siz de bu evi bir an boş bırakmayan hep çat kapı uğrayıp beni sevindiren dostlarımsınız... Madem bugünün tatlı misafirleri sizsiniz, gelin evimin yeni köşesini göstereyim size: işte KÜTÜPHANEM"  :)

Kültür sanat köşemiz için yazdığım yazılar ve tavsiyelerim de malumunuz. Kitap kurdu bir kişi olarak bundan sonra sizinle okuduğum kitapları da paylaşacağım. 



Yazar hakkında kısa bilgiler, genel konu ve benim izlenimlerim yer alacak. Yalnız şunu belirteyim; bir huyum var ki merakla takip ettiğim, sevdiğim yazarların kitapları olmadıkça fazla reklamı yapılıp kamuoyunda çok tartışma yaratan kitapları hemen alıp okuyamıyorum. Üstünden ortalama bir yıl gibi bir zaman geçmesi, kitabın reklamlarının bitmiş olması gerek. Huy işte :) Yazması benden kitabı okuyup okumamak ise size kalmış.



"Decoridea Kütüphanemizden" paylaşacağım ilk kitabım Oscar Wilde' ın "Dorian Gray' in Portresi". 1891' de yayınlanmış olan bu kitap içinde bulunulan dönemde geçiyor. Yazarın en ilgi çekici klasiklerinden biri olan bu gotik korku eser sizi ürkütmekten ziyade Dorian' ın fikirleri ve davranışları üzerine epey düşündürmeye itiyor.

Kahramınımız Dorian Gray genç ve çok yakışıklı bir adamdır. Kendisinin hayranı olan ressam Basil Hallward onun bu "güzelliğinden" çok etkilenir ve ve Dorian' ın portresini yapar. Bir gün Basil' in evinde onun arkadaşı Lord Henry Wotton ile tanışır ve haz, zevk ve güzelliği baş tacı yaptığı hayat felsefesinden çok etkilenir. Günün birinde bu yakışıklılığını kaybedeceğini idrak eder ve dehşete kapılır.

Böyle bir psikoloji içindeyken kendisinin yerine Basil' in yaptığı portrenin yaşlanmasını diler ve dileği kabul olur. Oldukça çalkantılı ve erdemsiz bir hayat yaşayan Dorian' ın kendisi gerçekten yaş almasına rağmen gençliğini ve yakışıklılığını korurken portresinde yaşlılık izleri belirir günbegün. Yaşlanmamasından aldığı güç Dorian' ı çok farklı yerlere götürecektir.



2009' da film uyarlaması yapılmış. Görsel için Google' ladığımda gördüm, hayret benden kaçmış. Okuduğum kitapların film versiyonları genel olarak beni tatmin etmese de (birkaç istisna hariç) izleyip değerlendireceğim.

PS: Bu arada bu da size sözüm olsun başka türlü yerine getiremeyeceğim çünkü. Kitaplarına gözü gibi bakan, pamuklara saran, biri ödünç alıp geri getirmezse çıldırabilen, kitabını kıvırıp okuyana sinir olan, onları mücevherleri gibi gören ben neredeyse 2 senedir evdeki kütüphanemi tasnif etmedim. Evet utanıyorum ama çeyiz yerleştirme esnasında o kadar eşya arasında onlarca koli kitabı açmak bile inanılmaz bir mesaiydi, o gün bugün bir türlü bu işe vakit ayıramadım. 

Şimdi madem böyle bir bölüm yazıyorum, söz sana okuyucum! İlk fırsatta çalışma odasına girip tasnif işini bitireceğim veee neyi nasıl yaptım, odanın, rafların, kitapların son hali nasıl oldu diye sana bir çalışma odası çekimi yapacağım, sözüm söz ;)

17 Mart 2014 Pazartesi

Renkli Yumurtalar Minik Tavşancıklar

Herkese mutlu bir hafta diliyorum...

Bu sevimli detaylar tabii ki tek bir kutlamaya ait olabilir: Paskalya... Bu kutlamayı dört gözle bekleyenleri dopdolu bir post bekliyor. Mart sonuna doğru gerçekleşen Paskalya yortusunda adet gereği rengarenk yumurtalar, tavşanlar, sincaplar ve binbir renk çiçeğin eşlik ettiği harikulade sofralar hazırlanıyor.



Ben de sizler için beğenebileceğiniz birbirinden yaratıcı ve sevimli görseller derledim.

Şirin tavşanlar elbette Paskalya' nın olmazsa olmazı :)


Sadece pastel renkler kullanmak zorunda değilsiniz. Siyah gibi çarpıcı renklerin sertliğini canlı pembe, mor ve altın tonlarıyla neşelendirebilirsiniz.

Bir kuş gelip peçetenizdeki ilkbahar dalına konabilir.

Masadaki diğer tavşanlara, peçete-tavşanları da ekleyebilirsiniz.


Paskalya' da her tür çiçeğe yer var ancak öncelik mevsim çiçeği olmasından dolayı lale ve sümbüllerin.

Altın yumurtaya kimse hayır demez!

Ailece yenecek bir yemekte sofrayı eski anılar kuşatabilir. Zaman içinde çekildiğiniz fotoğrafları minik çerçevelerle şamdanlarınıza asabilir, yemek boyunca bol nostalji yapabilirsiniz.


Renk otoritesi Pantone yorumu ile Pantone kodlarıya renkli yumurtalar.

Yumurta süsleme ve boyamada pek başarılı değilseniz kolayı var. Beğendiğiniz bir deseni ince bir kağıda veya kumaşa bastıktan sonra kesip yumurtaların üzerine yapıştırabilirsiniz. Boyamaktan kesinlikle çok daha kolay bir seçenek.

Ve sahnede laleler...




Paskalya ruhu sadece sofrada kalmamalı diyorsanız

Aslında bu konsepti yapmak için illa ki Paskalya kutlamanız gerekmiyor. Sık misafir ağırlayan ve her seferinde farklı temalarla onları şaşırtıp eğlendirmeyi seven bir yapınız varsa yumurtalar, tavşanlar ve göz alıcı çiçekler mart, nisan ayı sofralarınızın başrolünde olabilir.


Yumurtalar ayrı çiçekler ayrı olmaz! Hadi katın karıştırın birbirine...



Sarı ve turuncunun enerji ve neşe veren yönü yadsınamaz. Kesinlikle iştahınız açılacak ;)


"Dantelsiz adımımı atmam" derseniz de ona en güzel tabanı sağlayacak hasır veya çuvalın üstüne yapacağınız kombinlerle sofranız daha romantik bir görünüme sahip olacak.


En beğendiğiniz hangisi?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...