İngiltere' nin biraz Provence' ı anımsatan, biraz koloni döneminin izlerini taşıyan tarzını hangi evin kapısından içeri girseniz hissedersiniz. Koyu milliyetçi bu ülke her türlü değerine sıkı sıkıya sahip çıktığı gibi dekorasyonda da aynı eğilimde.
Gerçi benim açımdan hiçbir sakıncası yok. İngilizlerin kendi soğukluklarıyla ters orantılı olarak bu kadar sıcak ve içten mekanlar yaratmaları ilginç bir tezat ancak yüzyılların harmanladığı kültürün ve geleneklerin doğa sonucu bence bu.
Mutfaklar istediği kadar modern olmaya çalışsın "country" tarzın ağır bastığı rustik çizgiler göz dolduruyor.
Milliyetçi demiştik değil mi? Bayraklar her zaman her yerde.
Odaya girdiğiniz an her evde çiçekli bir desen dikkatinizi çeker. İster perde ister duvar kağıdı, döşemelikler, yastıklar. Kırsalın o yumuşak etkisi yansır evlerin içine.
Kral ve kraliçeler bu kadar günlük hayatın içinde, halkın odak merakındayken taçlar da yer bulmaz mı dekorasyonda
Çalışma odalarında ise koloni döneminin sert etkileri daha dikkat çeker.
Bu kapıları nerede görseniz, İngiltere dersiniz değil mi? Bu kapıların aslında kırmızı telefon kulübelerinin popülerliğinden hiç aşağı kalır yanı yok bence.
Taçlar yine ön planda desen desen.
Etekli koltuk döşemeleri de İngiliz tarzının olmazsa olmazlarından.
Baskın renkler: Pastel yeşil pastel mavi pastel pembe. Bunlar aslında bazı oluşturan temel renkler. Bunları destekleyense aynı renklerin baskın tonlu desenleri.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder