masa-örtüsü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
masa-örtüsü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Ekim 2015 Perşembe

Runner Dantelden Masa Örtüsü

Aydınlık ve ferah bir gün olsun hepimiz için... Sonbaharın soğuk yüzünü döndüğü günlerde insanın içini ısıtacak yazılar yayınlamaya bayılıyorum. Sanki insanlara enerji ve yaşama sevinci gönderiyormuşum gibi hissediyorum.
Bugünkü postum da biraz bu türden.



Yeni masa örtüm size ne kadar yaşama sevinci aşılar bilmiyorum ama ben her yeni üründe ayrı heyecan duyuyorum, her yeni ürünü hevesle bekleyen takipçilerim için de aynısını söyleyebilirim yalnız ;))



Benim çok sevdiğim ve gösterişli bir zariflik sunan runner dantelleri kullanmaya daha önce hiçbir takipçim cesaret edememişti. Nihayet benle hemfikir olan sevgili müşterime yemek takımına uyacak tonlarda geniş yani runner dantellerden bir seçim yaptım. Cappuccino tonlarındaki bu modelin içinden belli belirsiz sarı yaldız geçiyor ki aşağıda yakın plan çekimi yer alıyor.



Dantel bu kadar göz alıcı olunca peçeteyi sade bırakmayı uygun bulduk. O yüzden kenarlarını piko ve nervürle tamamladık.



Az önce bahsettiğim yakın çekimi aşağıda görebilirsiniz, sarı yaldız çok belli belirsiz, hem gözü yoracak abartıda değil hem de zenginlik katacak kadar hileli ;) çekim sırasında yanımda bulunan kardeşim de örtüye bayılınca kendi Decoridea koleksiyonuna bir de bunu eklemeye karar verdi :)


Siz de bu veya buna benzer bir takım sipariş vermek isterseniz benimle her zaman decorideatr@gmail.com adresinden veya 0542 637 4998 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. 

29 Eylül 2015 Salı

Viktoryen Bir Runner

Ve atölyeden tazecik çıkan bir sipariş daha... Yepyeni bir evin sofrasını süsleyecek 3' lü runner set çalıştık bu kez. Beton tonlarında olan vintage bir yemek takımı ile kullanılacak bu runnerlarda gri Fransız dantel tercih ettik.



Gri dantelin tok duruşu ve kıvrımları tam da Viktorya döneminin zerafetini barındırıyor.




Runnerları sofra düzenlemesinde bu şekilde kullanmayı ben de çok seviyorum. 3 veya masanın uzunluğuna göre 4 tane yan yana dizili kullanım hem şık hem zengin bir görünümle göz dolduruyor.


Gri dantelle bu kez krem fay kumaş kombinlendi.


Siz de bu veya buna benzer bir runner takımı ile sofralarınızda görsel bir şölen yaşamak-yaşatmak isterseniz benimle 0542 637 4998 nolu telefondan veya decorideatr@gmail.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

6 Kasım 2014 Perşembe

İsim İşlemeli Amerikan Servisler

Pınar Hanım günlük kullanım için bizden isim yazılı ve harf işlemeli amerikan servislerimizden talep etti. 3 kişilik bu güzel aile için hemen tasarımımızı yaptık. Günlük kullanım için olduğundan yıkaması ve kullanımı daha rahat olan cappuccino rengi fay kumaşı tercih ettik.





Bu da evin prensesine sevdiği renkte, kendine özel nakışlı servisi...




Detaylı bilgi ve sipariş için her zaman 0542 637 4998 nolu telefondan veya decorideatr@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Sevgiler...

18 Eylül 2014 Perşembe

Sonbaharda Pembe Keten Romantizmi

Bazı ürünleri çalışmak ayrı bir zevk. Hele bu ürün sonbahara da uyan toz pembe İsviçre ketenindense daha bir tatlı oluyor.

Keten üzerine yuvarlak dantelle çalıştığımız bu model sizden de epey ilgi görenlerden. Ne yalan söyleyeyim ben de bayılıyorum :) Çeyiz için, çeyiz yenilemek isteyene, evine yeni bir nefes getirmek isteyenlere iç açıcı bir seçenek.



Geçtiğimiz günlerde Gizem hanımın verdiği bu siparişi 8 adet peçeteyle çalıştık.


,

Gizem hanımın renovasyona gittiği evinde biz de birkaç değişikliğe el atıyoruz. İlk etabı da bu örtüyle başlattık. 



Siz de sipariş vermek ve detaylar üzerinde konuşmak isterseniz decorideatr@gmail.com adresine mail atabilir veya 0542 637 4998 nolu telefondan iletişime geçebilirsiniz.


14 Mart 2014 Cuma

Sofraya Bahar Geldi

Geçtiğimiz cumartesi günü yemeğe arkadaşlarımız davetliydi. Gelecekleri 3 hafta kadar öncesinden belli olduğu için ve havalar mis gibi gittiğinden madem mart ayına girdik o halde biz de enfes bir bahar sofrası hazırlarız diye düşünüp çalışmalara başladık. 

Ancaaak haftasonu hava bir anda yağmura dönüp buzzz gibi olunca plan programı da değiştirmek istemedik. Öyle ya da böyle, mis kokulu çiçekleri ve her geçen gün kuzey yarımküremize iyice yaklaşan canım güneşiyle artık bahar geldi. 


 İşte genel görünüm...

Mor tea-lightlik ve melek mum...

Bahar dallarında minik bir kuş... Ve mevsimin getirdiği güzelliklerden anemonu yani manisa lalesini seçtim bu kez orta dekorumuz için.


Misafirlerimiz geldi mi centerpiece çiçek tanzimi bana aittir. Ancak sevgili Oğuzhan ile tanıştıktan sonra eşim de epey merak sardı :) O yüzden bu dizaynı beraber yaptık, instagram hesabımdan paylaştığımda da kendisinden tam not aldık.


Görsel dizayn işleri eşime ait! Böyle eğlenceli desenlerde ve milimetrik işlerde eşim diye demiyorum 10 numaradır kendisi :) O yüzden desene beraber karar verdikten sonra detayları kesinlikle ona bırakırım.


Nihayetinde tüm canlılığıyla içimizi açan bir sofra oldu.




Bu da masanın genel havasını desteklemesi için konsolda yer verdiğim detay...

Bir misafir koşturmacasını daha keyifle atlatmış olmanın rahatlığı da bir başka. Bahar ve yaz geliyor, çiçek çeşitleri artıyor, bakalım sırada hangi çiçeklerle nasıl sofralar gelecek?

18 Aralık 2013 Çarşamba

Erken Yılbaşı Kutlamamız ve Tarçınlı Vanilyalı Cupcake

Cumartesi akşamı eşimin çalıştığı şirketten ekip arkadaşları bizde akşam yemeğindeydi. Daha önce bize gelmediklerinden, yeni yıl da yaklaşırken onları erken bir yılbaşı kutlamasıyla ağırlamak istedik.

Konseptimiz belli olduğundan geriye menüyü kararlaştırıp detaylarda neler yapılacağını düşünmek kalıyordu. 

Girişe bir karşılama notu asarak başladık.

Sandalyelere ekose kurdelelerden fiyonk yaptık.


Masa biraz şenlensin diye menü ve isim kartları bastırdık. Fikir vermesi açısından menümüz: ilk geldiklerinde altlık yapsın diye geniş bir peynir tabağı, kremalı balkabağı çorbası, alabaşlı mevsim salata, kabak graten ve narlı maş fasülyesi ara sıcak, ana yemek ise yufka çanağında arpacık soğanlı et sote ve kestaneli pilav idi. Asıl tatlı çıtır kadayıflı muhallebiydi ama bugün sizinle ortaya aperatif olarak getirdiğim tarçınlı vanilyalı cupcakelerin tarifini paylaşacağım çünkü rahat uygulanabilir ve lezzetli kremaya sahip bir tarif bulmak zor.

İsim kartlarına iliştirdiğimiz ekoseli minik geyikler geçen yılki Dubai tatilimizden.

Aslında önceden sipariş vermiş olmama rağmen ne yazık ki son dakika çiçekçimin azizliğine uğradım. Aslında aklımda daha farklı şeyler vardı ancak son dakikada sadece çam dalları ve kokinalarla yetinmek durumunda kaldım.


Kristal şamdanlarımıza yapma kokinalar iliştirip canlısını pekiştirdik.

Orta aranjmanın tepsisine bol bereket getirsin diye süs narlarımızı ekledik. Madem çam dalları var, e kozalak da olmalıydı. 

 Tantitoni' nin bu çok severek kullandığım katlı servisi aslında son dakikada oluşuverdi. Mutfakta kap kacak ararken çam ağacının artan süsleri aklıma gelince bir anda bir ışık yandı :) Burada masaya koyduysak da yemek esnasında pembeli bir köşede yerini buldu mini çam ağacımız.


Ağacımız her zamanki yerindeyken etrafı da çeşitli süslerle donattık. 


Gecenin ilerleyen saatlerinde bol fotoğraf çekileceğini bildiğimizden hem genel, hem de gelenlerin düşüncelerini yansıtabilecek konuşma balonları hazırladık. 



Gelelim cupcakelerimize... Bu tarif Işıl Sözer ve Berna Gürşen' in Butik Pastacılık kitabından.

Kek Malzemeleri:

110 gr tereyağı
300 gr toz şeker
1 tatlı kaşığı vanilya özütü ( vanilin kullanılması taraftarı değilim, çünkü yapay!) özütü veya vanilya çubuğunu Eminönü' nden bulabilirsiniz.
2 yumurta
165 gr un
58 gr mısır nişastası
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 çimdik tuz
120 ml süt

Üst Krema Malzemeleri:
225 gr labne peyniri
55 gr tereyağ
120 gr pudra şekeri
1 tatlı kaşığı vanilya özütü

Yapılışı:
Fırınınızı 175'C' ye ayarlayın. Yağ ve şekeri birlikte krem kıvamına gelene kadar çırpın. Vanilyayı ve yumurtaları ekleyip çırpmaya devam edin. Ayrı bir kapta nişasta, un, kabartma tozu ve tuzu eleyin. Unlu karışımı yağlı karışıma ekleyin çırpın. Son olarak sütü yavaş yavaş ekleyerek çırpmaya devam edin. Tüm malzeme homojen bir şekilde bir araya geldiğinde karıştırmayı bırakın. 12' li cupcake tepsinizin her gözüne birer cupcake kağıdı yerleştirin. Kağıtların 3/4' ü dolacak şekilde hamuru paylaştırın. Önceden ısıtılmış fırında 20-25 dakika pişirin. (pişirirken fırını açmayın yoksa tepeleri çöküyor.)
Kremanın Hazırlanışı:
Labne peyniri birkaç saat tülbent ile süzün. Süzülmüş labne peyniri ve oda sıcaklığındaki yağı mikser kabına alın. Diğer malzemeleri de katıp homojen olana kadar karıştırın. Bu arada çok yumuşarsa biraz buzdolabında bekletin. Krema sıkacağınızın kalın uçlarından dilediğinizi takarak istediğiniz şekilde krema sıkabilirsiniz keklerinizin üzerine. Ondan sonraki süsleme sizin zevkinize kalmış. Afiyet olsun ;)

4 Kasım 2013 Pazartesi

Bordodur Kasımın Sofrası

Güzel bir haftayla merhaba,

Kasıma girdik mi derin bir romantizm çöker herkese. Ünlü filmden de miras kaldığı şekliyle “kasımda aşk başkadır”, “ahh, olsa da havamızı bulsak” nidaları sarar her yeri. Eylülde sararıp ekimde kahverengiye dönen yapraklarda, doğada daha bir kızıl, bordo hakimdir artık, sanki ünlü söze daha romantik bir ambiyans yaratmak istercesine. İşte bu yüzden bende de bordodur kasımın rengi ve ilhamın kaynağı.


Evimize ilk kez gelecek olan eşimin kuzenlerine yine içinde bulunduğumuz aydan sebep sonbahar temalı bir sofra hazırlamaya karar verdik eşimle. Menüyü oluşturduktan sonra aklımdaki fikirle çiçekçinin yolunu tuttum. Yolumun üstüne düştüğü için fırsat bu fırsat deyip gelin buketimi de hazırlamış olan, elinde her zaman farklı çiçekler bulunduran eski çiçekçime (çınar çiçek - 0212 441 3747) uğradı
m. Sıradan bir gün olsa çeşit çok ama ben aklımda ille de bordo-mor olacak diye gidince  seçenekler azalıyor.



Elindeki bordo-vişne çürüğü tonlarındaki iri gülleri yeşil-pembe minik çardak gülleriyle birleştirmeye karar verdik. Elinde bulunan minik siyah tomucuklu dallar, şu an için Latincesini hatırlayamadığım lahana da denen yeşil bitkiyi ve yaprağından yaprak açan diri yeşil ruskuslarla kombinleyip buketi tamamladık.


Kaynaklar kısıtlıysa ve içime sinmiyorsa her koşulda kendi kaynağımı yaratmakta üstüme yoktur :) Rahat duramadım yine, annemi de alıp Bahçeşehir Gölet’ te biraz turladım. Gözüme kestirdiğim bordoya kombin olabilecek her türlü kökünü terk etmiş bitki benim hedefimdi. Bu şekilde algınızı açtınız mı yapamayacağınız şey yok.



Eve gelip bitkilerin temizliğini de yaptıktan sonra çiçekçiden aldıklarımla karıştırarak yeniden tanzim ettim. Pembe örtümüzü serince de arka plan tamamlanmış oldu ve işte bu sofra çıktı meydana. Önceki sofrada peçetelik yaptığım kahverengi çınar yaprakları bu kez bordolarıyla yer değişti ve asıl peçeteliğe yardımcı oyuncu olarak geldi. İşte ortaya çıkan soframız. 


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...